Sanayi ve tarımda yapısal dönüşüm şart!

Haber: Sercan GÜLER

Kuruluş yılı 2004 olan kurulduğu yıllarda üretim portföyü sadece talaşlı imalat ve otomat parça üretimiyle sınırlı olan Birlik Teknik Otomat Metal Ürünleri, otomotiv, makine imalatı, koltuk imalatı, beyaz eşya, kapı sistemleri, mobilya, sektöründe kaliteli hizmet vermeyi ve müşteri taleplerini noksansız bir şekilde karşılamayı prensip edinerek üretimine kesintisiz devam ediyor. Kayapa Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikasında faaliyetlerine devam eden Birlik Teknik Otomat 40’tan fazla kişiye istihdam sağlarken, çalışanlarının yarısının kadın olmasıyla da kadın istihdamına büyük dikkat çekiyor.

Birlik Teknik Otomat’ın kurucusu Fırat Uygun, Bursahaberdar aracılığı ile yaptığı açıklamada firmaların en büyük sorunlarından birinin de kira yükleri olduğunu dile getirerek, “Aylık verdiğimiz kiralar büyük  bir yük oluyor. Bizler verdiğimiz kiralar yerine firmamıza yatırıp yaparak bu paraları değerlendirme şansımız olsa istihdama katkımız daha da artacağı gibi ülke ekonomimiz de bir o kadar büyüyecek ve gerek ithalatımız gerekse ihracatımız artış gösterecektir.” dedi.

“HER ALANDA EĞİTİME İHTİYAÇ VAR”

Türkiye’de eğitimsiz tüccar sayısının bir hayli fazla olduğuna dikkat çeken Uygun, “Türkiye’nin her alanda eğitime ihtiyacı var. Eğitim, çalışmayı beraberinde getiriyor. Tüccarlarımızı, sanatkarımızı eğiterek sanayiye destek vermek gerekiyor.” dedi. Özellikle kira konusunda büyük sıkıntılar yaşandığını irili ufaklı birçok firmanın bu yüzden ayakta durmakta zorlandığını da belirten Uygun, “Devletin elinde bulundurduğu arazi miktarı çok fazla. Özellikle verimsiz toprakların sanayicilere açılması gerekiyor. Bu araziler üzerinde sanayicilere yer göstererek destek olunduğunda sanayici o yer üzerine kendisi binasını, işletmesini tamamlayarak kira masrafından kurtulmuş olur.” dedi.

“DEVLET ARAZİ GÖSTERMELİ”

Orta büyüklükte bir sanayi işletmesinin içerisinde yer alan ürün ve hizmetlerin maliyetinin fabrikanın normal faaliyeti içerisinde yaklaşık 15-20 yıl sonra ancak ödeyebildiğini belirten Uygun şunları söyledi, “Sanayi bölgelerinde arazi fiyatları aşırı derece artış gösterdi. Arazi almak aşırı zorlaştı, arazi almakla da iş bitmiyor. O arazinin üstüne işletme kurulması gerekiyor. Bu şekilde olunca sanayicilere bu anlamda büyük yük biniyor. Sanayicinin parası işletmeye, arsaya, kiraya, binaya gittiği sürece  o sanayicinin devlete de kendisine de faydası olmuyor. Devlet verimsiz toprakları sanayicilerin hizmetine sunduğu zaman, sanayici yatırımlarını hızlandırarak, istihdama katkıda daha fazla bulunacak ” dedi.

“İŞSİZLİK MAAŞI YENİDEN DÜZENLENMELİ”

İşsizliğin her geçen gün arttığına da dikkat çeken Uygun, “Devletin verdiği işsizlik maaşı iş arayanları tembelleştirdiği gibi devlete de ekstra masraf oluyor. İşsizlik maaşlarının süreleri konusunda bir düzenlenme yapılması gerekiyor. Aylarca işsizlik maaşı alarak ve başka bir yerde sigortasız çalışarak, işsizlik maaşını ekstra gelir gibi gören bir çok insan duyuyoruz. Devleti dolandırmanın bir anlamı yok. İşsizlik maaşı konusunda devletin denetimlerini sıklaştırıp bu açıklarını kapatması gerekiyor. İşsizlik evet son yıllara göre büyük artış gösterdi ancak vatandaşlarımızın da gereken duyarlılığı göstermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“TARIMDA YAPISAL DÖNÜŞÜM ŞART”

Tarımla uğraşan kesime baktığımızda büyük veya küçük fark etmeksizin arazisi olan kişilerin traktörü ve çeşitli ekipmanları var. Avrupa’yı traktör firmalarında bizim köylülerimiz finanse etmiş oluyor. 10 tane köye bir tane kooperatif kurulup deneyimli iş bilen kişiler köylünün planlamasını yapsa çok daha iyi yerlere geliriz. Tarımda planlama yaparak, ihtiyaçlar belirlenerek hedefler koyulsa, planlı üretimle tarımı geliştirmeliyiz. Örnek verecek olursa 10 köye 10 traktör yeter ama köyden bin traktör çıkar. Neden 990 tane fazla traktör alarak Avrupa’yı finanse ediyoruz? Üretim yapmamız gereken yerde tüketiyoruz. Traktör burada bir örnek bu her alanda malasef böyle… Sanayide tarımda bilinçli danışmanlar gerekiyor.”

“İŞSİZLİK VAR YETİŞTİRECEK USTA YOK”

Ülkemizde son yıllarda artış gösteren genç işsizlik sorununa da dikkat çeken Uygun, “Üniversite mezunları işsiz sayısı her geçen gün artıyor. Meslek liselerinde nitelikli öğrenciler, elemanlar maalesef yetişmiyor. Kimse fabrikalarda gelip yağ içinde çalışmakta istemiyor. Hal böyle olunca yetiştirecek çırak bulmakta bile zorlanıyoruz. Gençler daha çok gösterişe önem veriyor ve daha rahat işleri tercih ediyor. Bu işlerde bir yetenek gerektirmeyen, tüketime dayalı işler olduğundan dolayı fabrikalar, işletmeler nitelikli elemanı bulmakta zorlanıyor ve şuan usta yetişmiyor.” dedi. Aynı sorunun bir zamanlar Almanya ve Romanya’da da yaşandığını da vurgulayan Uygun, “Almanya bu anlamda geleceği erken görerek meslek liselerine, çıraklık ve ustalık okullarına, zamanında büyük önem vererek bu sorunu çözdü. Ancak bizde sorun her geçen daha da büyüyerek derinleşiyor. Tarımda ve sanayide daha iyi konuma gelmemiz için; tespitlerin doğru yapılıp, planlı bir üretim sürecine girerek eğitim başta olmak üzere sanayi ve tarımda yapısal reformların yapılması gerekiyor” dedi.

“STOKÇULAR PİYASAYI MAHVEDİYOR”

Artan döviz kurları ile birlikte her alanda maliyetlerin arttığını da belirten Uygun, buradaki en büyük sorunlardan birinin de elinde malzemesi olduğu halde kurun artmasını bekleyen kişiler olduğunu belirterek, “Kurun sürekli hareket halinde olması bizleri büyük ölçüde etkiliyor. Sipariş verildiğinde siparişlerimiz çok geç sürelerde geliyor, kurun oturması veya artması bekleniyor. Hal böyle olunca sanayiciler ödemelerini geciktiriyor.  İşletmeler çalışmalı ki, işçilerine ödemelerini yapabilsin, devlete vergisini, yer sahibine kirasını zamanında verip faturaları ödesin ki ekonomi deki durağanlık kırılsın, ancak zaten artan döviz kuru bir çok maliyeti beraberinde getirirken birde malzeme gönderirken kuru fırsata çevirmek isteyen kişiler Türkiye’yi bir bilmecenin içine sokuyor” ifadelerini kullandı.