“ÇAĞDAŞ DÜNYA, HOCALI’DAKİ FACİAYA TEPKİ VERMEDİ”
Başkan Acar, “Ermenistan, tekraren yaşattığı trajedi ve zulümlere rağmen, bir yandan soykırım yalanıyla tarihî gerçekleri çarpıtırken, diğer yandan Hocalı katliamını gerçekleştiren kişileri bırakınız cezalandırmayı, Cumhurbaşkanlığı da dâhil ülkenin en yüksek makamlarına kadar çıkararak ödüllendirmiştir. Bu kişiler, katliamı intikam almak için yaptıklarını göğüslerini kabartarak söyleyebilmişlerdir. Buna rağmen çağdaş dünya, Hocalı’daki kitlesel faciaya pek tepki vermemiştir. Bizler, başından beri Hocalı’da katledilen kardeşlerimizin hicranını yüreğimizde hissetmekle kalmadık, kınamakla yetinmedik, ulusal ve uluslararası her platformda gündeme getirip bir hassasiyeti canlı tutmaya çabaladık. İşgalin sonlandırılması için bir irade ortaya koymayan Minsk Grubu’nun oyalayıcı taktiklerle fiilî durumu kalıcı hâle getirme oyununu sahnelediğini ifade ettik.” ifadelerini kulandı.
MAZLUMLARIN AHI YERDE KALMADI
İnsan haklarını koruma adına Karabağ’daki işgalin son bulması ve zulümüm çok önceden son bulması gerektiğine dikkati çeken Acar, şunları söyledi: “Bütün haksızlıklara rağmen bölgenin barış ve istikrarı için işgalin sona erdirilmesi ve sorunun müzakereyle çözülmesi girişimleri her defasında sonuçsuz bırakılmıştır. Bunun yanında kimi dış güçler ve diasporanın desteğinden cesaret bulan Ermenistan, sınırsız sorumsuzlukla zulümlerini sürdüreceğini sanmış, 12 Temmuz 2020’de Azerbaycan’ın sınır kenti Tovuz’a saldırarak yeni bir işgal girişiminde bulunmuştur. Azerilerin özgürlük ve adalet özlemini içeren yüksek iradenin siyasi ve askeri kararlılığıyla işgalciler hak ettikleri karşılığı zelil bir yenilgiyle almıştır. ‘Tek millet, iki devlet’ söyleminin sözden ibaret olmadığını gösteren Türkiye’nin de desteğiyle askeri olarak savaş meydanında çok açık, kesin bir karşılık veren Azerbaycanlı kardeşlerimizin 44 gün süren başarılı harekâtı, bütün Karabağ ve elbette Şuşa ve Hocalı’yı işgalden kurtarmış, özgürleştirmiştir. Bu arada Hocalı Katliamı’nda aktif rol alan ve Ermenistan ordusu tarafından üstün hizmet madalyası verilen Albay Rüstem Gasparyan’ın öldürülmesi, mazlumların ahının yerde kalmayacağı, zalimlerin bu dünyada da er ya da geç hesap verecekleri hakikatinin tecellisidir. Tarihî ve hukuki olarak Azerbaycan toprağı olan Karabağ ve Şuşa, Ermenistan’ın işgalinden kurtarılmış, Hocalı’da işlenen barbarlığın, zulmün, vahşetin hesabı Müslümanlara yaraşır bir asalet ve adaletle savaş alanında sorulmuş, şehitlerin intikamı alınmıştır. Bu savaş ve zafer, geç de olsa haksızlığın son bulması, adaletin tesisi, mazlumların intikamı, zalimlerin cezalandırılması adına da tarihî bir başarı ve aşamadır.”
“ZALİME MERHAMET ETMEK MAZLUMA ZULMETMEKTİR”
Hiçbir zaman zalimin zulmüne seyirci kalmayacaklarını ve Hocalı Katliamı’nı unutturmayacaklarını ifade eden Acar, “Eğitim-Bir-Sen olarak, zalimlere merhametin mazlumlara zulmetmek anlamına geldiği, seyirci kalacağımız her zulmün dönüp bizi de vuracağı, unutulan katliamın tekrarlanacağı gerçeğinden hareketle, hiçbir ülkenin saldırıya uğramamasını, işgal edilmemesini, insanların katledilmemesini ümit ve temenni ediyoruz.” dedi.