BURSA’NIN YIKILMAZ KALESİ BURSA ÇİMENTO

Üretim alanında, Avrupa arenasında uzun süredir zirvede yer alan Türk çimento sektörü, dünyada ise her dönemde üst sıraları zorluyor. Bu başarılı yapının pay sahiplerinden biri olan Bursa Çimento ise yatırımlarıyla büyümeye devam ediyor. Türk çimento sektörünün son dönemde iç pazardaki daralmayla birlikte önemli bir ihracatçı konumuna geldiğini belirten Bursa Çimento Genel Müdürü Osman Nemli, “Bu yapının içinde Bursa Çimento üretim ve ihracat kısmında Türkiye’de büyük bir pay sahibi değil. Ama konuya Bursa özelinde yaklaşırsak, sektörün büyük hissedarı olduğumuzu söyleyebiliriz. Bursalılara, Bursa’da biz hizmet ediyoruz” dedi.

“POZİSYONUMUZU KORUMAYI HEDEFLİYORUZ”

Pandemiden dolayı zor bir yıl olan 2020 yılının Bursa Çimento açısından nasıl geçtiğini anlatan Osman Nemli, “2020 herkes için olduğu kadar bizler için de zor geçti. Mart ayında başlayan koronavirüs pandemisinin etkilerini herkes kadar biz de hissettik fakat haziran – temmuz ayından sonra hükümetin aldığı tedbirler doğrultusunda ve faizde yapılan indirimlerle bir rahatlama oldu. Kredi faizlerindeki bu düşüşler önce konut stokunun tükenmesine ve önemli ölçüde azalmasına yardımcı oldu; devamında da yeni inşaatların başlamasına destek verdi. Bu da hacimsel olarak bizi belli bir yere taşısa da karlılıkta maalesef standartlarımızın çok altına gitmemize sebep oldu. 2021 yılından beklentimiz ise bunun bu şekilde devam etmesi. Ama tabi pandemiden dolayı bir belirsizlik de var. Bu belirsizliklerin önümüzü nasıl şekillendireceğini maalesef görmekte çok zorlanıyoruz. Kapasitemizi de ihracatla değerlendirerek 2021 yılında da pozisyonumuzu korumayı hedefliyoruz” diye konuştu.

 “Çevre odaklı yatırımlar 2021 yılında da devam edecek”

“MODERNİZASYON YATIRIMINA BAŞLIYORUZ”

Bursa Çimento’nun yatırımları konusunda da bilgi veren Nemli, yatırım konusunda her zaman öncü olduklarını söyledi. Bursa Çimento’nun kapasiteye yatırım yapmakla birlikte, enerji ve verimlilik alanlarında da yatırımlarını sürdürdüğü ifade eden Nemli, “Bu yıl itibariyle aldığımız karar doğrultusunda büyük bir modernizasyon yatırımına başlıyoruz. Bu modernizasyon yatırımı sadece maliyete dönük değil, yaptığımız çalışmanın neredeyse yarısı tamamen çevre yatırımlarına odaklı. Kapalı stok alanlarının artırılması yeni teknolojilerle daha az emisyon yapılması, diğer yarısı maliyet düşürmeye dönük yatırımlar. 2 yıl içerisinde biteceğini planladığımız bir proje. Bittiğinde Bursa halkı için görseli de çok daha güzel olan ve herkesin gurur duyacağı tesis ortaya çıkaracağımızı düşünüyoruz. Teknoloji olarak da çok iddialıyız, çok lider teknolojinin tek bir fabrikada birleştiği nadir tesislerden birisi olacağız” 

Sektör 2018 yılından bu yana daralma yaşıyor

“KUR ARTIŞINI FİYATLARIMIZA YANSITMADIK”

Kur fiyatlarındaki oynaklıkların çimento sektörüne nasıl bir etki yaptığıyla ilgili de ifadeler kullanan Osman Nemli, 2018 yılından bu yana inşaat sektörüyle beraber çok büyük bir daralma içinde olduklarını ifade etti. Nemli sözlerine şöyle devam etti: “2018 yılından yaşanan büyük kur artışı da dahil olmak üzere, bunların neredeyse hiçbirini fiyatlarımıza yansıtmadık. Serbest piyasa ekonomisi arz talep üzerine kurulur. Bu arz talep dengesi içinde çok ciddi biçimde azalan talep ve oluşan arz fazlalığından dolayı ortaya çıkan rekabet fazlalığından ötürü, kur artışındaki miktarları biz fiyatlarımıza yansıtamadık. Biz bu süreçte ayakta kalabilmek adına cepten yedik. Tabi ki tasarruf etmek için birçok tedbir aldık. Zaten borsada hisse senedi olan çimento şirketlerini incelediğinizde ne kadar kayıp içinde oluklarını net bir şekilde görebilirsiniz. Bunun en önemli sebebi kurdaki artışların fiyatlara yansıtılamaması ve maliyetlerin önemli biçimde artması.”

TSE GÜVENLİ ÜRETİM BELGESİNİ İLK ALAN FİRMA

TSE Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi’ni en hızlı şekilde nasıl aldıklarını da anlatan Osman Nemli, “Pandemiyi ilk ortaya çıktığı günden beri çok yakında takip ediyoruz. Bilim Kurulu ve konuyla ilgili uzmanların yaptığı yönlendirmeler doğrultusunda, fabrikada çok hızlı tedbirler aldık. Toplu olarak oturulan odaları boşalttık ve odaları ayırdık. İlk ay üretim kapasitemiz düşük olduğu için çalışanlarımızı izne gönderdik. Bir arada olmalarını engellemek ve bulaş riskini azaltmak için. Yemekhane ve çalışma ofislerimizde tedbirlerimizi aldık. Birden fazla kişilerin olduğu her ortamda maske konusuna büyük hassasiyet gösterdik. Yemek yeme sürelerini uzatarak, yemek sırasında oluşabilecek kalabalık ortamın önüne geçtik. Şu an 1 masada sadece 1 kişi oturacak şekilde düzenledik. Bunlara benzer pek çok tedbirler, virüs tehlikesinin önüne geçmeye çalıştık. Şu an antijen taramaları yaptırıyoruz. Bununla ilgili aldığımız sertifikayla çok büyük gurur duyuyoruz. Çünkü bunu alan ilk firmayız. Belgenin uygulamaya geçtiği ilk gün aldık. Şu anda da o sertifikaya uygun olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”