Gemlik Belediyesi’nin Karagöl’ü de bünyesinde barındıran Fevziye köyündeki köy gününe katılan Kayışoğlu, Karagöl’ün son hali karşısında şaşkına döndü. Birçok gazete ve dergiye konu olan Nilüfer çiçekleriyle bezeli Karagöl’ün çorak bir araziye dönmüş hâlini gören Altaca Kayışoğlu, “Bugün bu şenliğe gelirken, Karagöl’ü göreceğim için çok heyecanlıydım. Ama şimdi gördüklerim karşısında tam anlamıyla şoktayım. Gölde bir gram su kalmamış. Buna inanamıyorum. Bu göl nasıl kurudu, kimler kuruttu, mutlaka hesap vermeli” diye isyan etti.
Göl sularının çekilmesiyle ilgili çeşitli iddialar olduğunun altını çizen Kayışoğlu, “Kimileri definecilerin göl dibinde altın aradıkları, bu sebeple suların çekilip yok olduğunu söylüyor. Bunun doğru olup olmadığını 31 Mart mahallî seçimlerinde Gemlik Belediye Başkanlığı’nı kazanan Başkanımız Mehmet Uğur Sertaslan’a da sordum. Birlikte gölün olduğu yere gidip incelemelerde bulunduk. Bursa’nın tamamı büyükşehir kapsamına alınmadan önce İl Genel Meclisi Üyeliği de yapmış olan Sertaslan, definecileri kendisinin de duyduğunu, ancak 2009 yıllarında aynı zamanda Fevziye köylü olan İl Genel Meclisi Başkanı Nurettin Avcı’nın bölgeyi turizm açısından çeşitlendirmek isterken yaptırdığı bir projenin bu sonucu doğurduğunu ifade etti. Niyet ne olursa olsun, tabiatla insanın ilişkisinde bir denge var. Bu dengeye bilimsel verilerle yaklaşmadan sadece ‘Burası çok güzel, hadi buraya bir mesire alanı yapalım, yanına bir saha da yaparsak futbol takımlarının yaz aylarında kamplarına ev sahipliği yaparak bölgeyi hareketlendiririz, çevre köylerin geliri artar’ mantığıyla hareket ederseniz, bu doğa harikasını kendi ellerinizle yok edersiniz. Nilüfer çiçekleriyle ünlü Karagöl’ün yok edilişini görmekten dolayı gerçekten de çok üzgünüm. Nilüfer çiçeklerinin varlığını koruduğu yüzlerce metre yükseklikteki bu gölün insan eliyle tahrip edilmesine köy halkı da Bursalılar da isyan ediyor” diye konuştu.
