RAMAZAN ACAR: "15 TEMMUZ, DİRENİŞLE DİRİLİŞİN DESTANIDIR"

15 Temmuz 2016, Türkiye’yi işgal etmek isteyen emperyalist güçlerin içeriden devşirdikleri hain kuklalar eliyle bağımsızlığa darbe vurmak, birlik ve bütünlüğü tarumar etmek, tarihsel misyona son vermek için yaptığı kalkışmanın milletin güçlü iradesi sayesinde bozguna uğratıldığı tarihî bir gün olarak nitelendiren Başkan Acar, “15 Temmuz, hiçbir hak, hukuk ve ahlakta sınır tanımayan, çıkarları uğruna her şeyi göze alan FETÖ ihanet şebekesi; millî ve manevi değerlerimizi istismar ederek, dinî vecibelerimizi çıkar aracına dönüştürerek, milletin merhametini sömürerek, kökü dışarıda derin bağlantılarından aldığı talimatla büyük bir ihanete girişmiş, kendi milletine namlu doğrultmuş, kendi ülkesini işgale yeltenmiştir.

Hainler 35 uçakla millete ve kurumlarına bomba yağdırmış, 37 helikopterle masum insanlara yaylım ateşi açmış, 74’ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracı vatandaşlarımızın üzerine sürmüş, 3 gemiyi muhtemel olaylar için hazır bekletmiş, 3 bin 992 otomatik tüfek kullanarak stratejik kurumlara saldırmış, direnen halkı kurşun yağmuruna tutmuştur. 251 vatanperver insanımız şehit, 2 bini aşkın kahramanımız gazi olmuştur” sözleriyle 15 Temmuz gecesinin vehametini belirtti.

“ŞEHİTLERİMİZİN KANI, GAZİLERİMİZİN CESARETİYLE BÜTÜN OYUNLAR BOZULDU”

Darbenin ilk başladığı saatlerde Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın çağrısıyla bütün teşkilatlar ile organize bir şekilde, kadın erkek, yaşlı genç ayırmadan mevzide yerlerini alır gibi alanlara gittiklerini ifade eden Başkan Acar, “Minarelerden okunan selalarla milletimizin varoluş kararlılığının coşkusu ve direnciyle tankın önüne yattık, namlulara göğsümüzü dayadık, hainlerin silahlarına karşı masumların cesaretiyle bütün hesapları bozduk.

Dünyanın dört bir yanında masumların ve mazlumların duasını alırken, küresel odakların ve iş birlikçilerinin yüreklerine korku saldık. Dünyanın unuttuğumuzu sandığı tarihsel misyonumuza duygu olarak yeniden döndük, misyonumuza sahip çıktık, hiçbir denklemin bizi hiçe sayamayacağını şehitlerimizin kanı, gazilerimizin cesareti, milletimizin dirayetiyle ortaya koyduk” diyerek sendika olarak, özlük mücadelesini özgürlükten bağımsız düşünmediklerini önemle ifade etti.

“DEMOKRASİ NÖBETLERİNDE MİLLETİMİZLE OMUZ OMUZA DURDUK”

Emeklerinin hak ettiği değeri alacağı tek yerin vatan olduğunu hiç unutmadıklarının altını çizen Acar, “Alın terimizi de kanımızı da damlatacağımız tek yerin bu topraklar olduğu düşüncesinden hiçbir zaman sapmadık. Örgütlü olmanın hakkını vererek, üyemizi de ülkemizi de korumayı en büyük ödev ve görev belledik. Şehit düştük, gazi olduk ama ‘bekleyip görelim’ demedik; demokrasi nöbetlerinde de milletimizle kol kola olduk” dedi.

“İnsan hakları ve özgürlükler söz konusu olduğunda kimseye söz söyletmeyen ikiyüzlü Batı’nın diline pelesenk ettiği kavramların sadece kendisi için geçerli olduğunu, başkalarını hep sömürge olarak gördüğünü, istila ve işgal için bu kavramları sinsice kullandığını, 15 Temmuz gecesi, darbeyi yaşayan ve püskürten milletin cesaretine karşı duyduğu kayıtsızlıktan bir kez daha anladık” sözleriyle Batı’yı eleştiren Acar, “Kendi başkentlerinde bir olay olduğunda topluca yürüyen ülke liderleri Türkiye için tek cümle bile kuramadılar. Tam tersine, darbecilerin elindeki kanı yıkamak için medyayı kullandılar” dedi.

“YENİ UFUKLARI GÖRMENİN, YENİ UMUTLARIN MENZİL EDİNMENİN VAKTİDİR”

Eğitim-Bir-Sen olarak, tarihin hangi kesitinde, dünyanın neresinde olursa olsun, tüm darbeleri ve darbecileri lanetlediklerini, bütün vesayet düzenlerini, milletin iradesine ipotek koyan anlayışları ve arayışları tartışmasız reddettiklerini keskin bir biçimde ifade eden Acar, “Milletimizin güçlü iradesiyle atlattığımız bu büyük badirelerden sonra yeni ufukları görmenin, yeni umutları menzil edinmenin vaktidir” dedi.

Çocukların ve gençlerin benliğinin bu tarihî bilinçle donanmasının, kimliğinin 15 Temmuz cesaretiyle neşvünema bulmasının gelecek için en büyük tahkimat olduğuna değinen Eğitim Bir-Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar sözlerini, “Tarihinden beslenmeyen bir neslin atide kaybolacağını düşünüyoruz. Eğitimin en önemli misyonlarından birinin de bu şuuru içselleştirecek işlere imza atmak, bireysel başarının yanı sıra toplumsal varoluşa da katkıda bulunacak; rekabet boyutuyla evrensel, ürettikleri boyutuyla yerel insan yetiştirmenin bu tehlikelere karşı en büyük barikat olduğuna inanıyoruz.

Hesapları kirli, elleri kanlı darbeci hainleri bir kez daha lanetliyor, şehitlerimizi minnetle yâd ediyor, gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyoruz” diyerek sonlandırdı.