banner204

banner177

banner193

banner205

VİRÜS ROL DEĞİŞTİRDİ: Bu dalga hiçbirine benzemiyor

TÜRKİYE koronavirüsle mücadelesini tedbirleri artırarak sürdürürken, Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel'den hayati uyarılar geldi. "Bu son dalga hiçbirisine benzemiyor" diyen Prof. Dr. Cinel, "Genç hastalar, daha fazla doku tahribiyle geliyor. Virüs silah değiştirdi. Çocuk hastalarımız da artıyor. Yoğun bakımlar alarm veriyor. 15 gündür kırmızı alarm çanları çalıyor" dedi.

GÜNDEM 18.04.2021, 18:30
VİRÜS ROL DEĞİŞTİRDİ: Bu dalga hiçbirine benzemiyor

Türkiye, salgının başladığı 13 aydan bu yana, vaka ve ağır hasta sayısında en yüksek sayılara ulaştı. Vaka sayısının 62 bin 606, ağır hasta sayısının ise 3 bin 240'a ulaştığı bu hafta itibariyle artık herkesin seferberlik varmış gibi salgınla mücadelede özellikle kurallara riayet etmek anlamında bu işi ciddiye alması gerektiğini söyleyen Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, artık çok daha genç yaşta hastaların kaybedilmeye başlandığını ve yoğun bakım ekiplerinin de ağır bir travmatik süreçle karşı karşıya kaldığını vurguladı. Yeni dalga koronavirüse karşı değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Cinel'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Şimdi durum çok farklı

- Bunun majör olarak üçüncü bir yukarı gidiş olduğunu düşündüğümüz zaman, birinci dalgada adeta bir seferberlik hali vardı ve vaka sayıları zirvede 13 bin 300'lerdeydi. Yoğun bakımlara yansıması da 1980 hasta oldu.  İkinci yukarıya gidişte, vaka sayısı 33 bin 500, yoğun bakımlara yansıması ise en fazla 5 bin 970'lerde olmuştu.

Son 15 gündür kırmızı alarm çalıyor

- Biz, tam kapanmaya gitmeden, müthiş bir sağlık altyapısının yanında üstyapı diyebileceğimiz yoğun bakım ekiplerinin inanılmaz özverili mücadelesi ile bunun da üstünden gelmiştik ve ağır hasta sayılarımız 500'lere kadar inmişti. Fakat şimdi durum farklı. Yukarıya doğru gidiyoruz. Son 15 gündür kırmızı alarm çanlarının çaldığı açık ve net.

Aşılamanın faydası oldu yaşlı hasta sayısı azaldı

- Şimdiki gidişte karşımızda mutasyona uğramış bir virüs var, toplumda hızlı yayılabiliyor ve dokuları biraz daha fazla tahrip ediyor. Bunun sonuçları da daha ağır oluyor.  Çok daha genç hastalarımız var. Aşılamanın da faydası ile (65 yaş üstünü aşılamayı başardık), artık yoğun bakımlarda ortalama 78 gibi yaşlardan şu an 60'lara 59'lara geri geldik.

Gençler daha fazla doku tahribiyle geliyor

- Bu çok önemli bir detay. Çünkü artık 38 yaşında da hastamız var, 45 yaşında da hastamız var. Bunlar da dokuları daha tahrip olmuş bir şekilde geliyorlar yoğun bakımlarımıza.

Yoğun bakım gereksinimi hızla artıyor

- Şu anda ağır hasta sayısında 3 bin 200'lerdeyiz. Son 6 haftadır her gün artıyor. Yoğun bakım gereksinimi de artıyor hızla. Sağlık çalışanları için çok zor bir dönem. 10 tane yoğun bakımınız var, ikisini Covid yoğun bakıma çevirdiniz, yetmedi altısı yedisi, hepsini Covid yoğun bakım yapamazsınız. Çünkü non Covid yani Covid olmayan hastaların da, örneğin trafik kazası, beyin kanaması, ciddi kalp krizi geçirdiklerinde yoğun bakıma ihtiyaçları oluyor.

Vakalar azalsa bile yoğun bakım sayıları artacak

- Herkesin artık bir adım geri çekilmesi gerekiyor. Nisan başından beridir çok ciddi uyarılarda bulunuyoruz. Hala 62-63 binlerde vaka sayısı. Aşağı düştüğünü göremedik. Onu görsek de yoğun bakımlardaki vakalar 1 hafta 10 gün daha artmaya devam edecek.

Durum gerçekten çok ciddi

- Çok ciddi sayıdaki servis Covid hastalarını da göz önüne aldığımızda, biz yoğun bakımcılar olarak çok tedirginiz. Durum gerçekten ciddi. Bu yüzden herkesin bir adım geri çekilmesini istiyoruz. Bu da şu anlama geliyor. Seferberlik hali gibi durumun ciddiyetini anlayıp gönülden bu seferberliğe katkı vermek gerek. Türkiye'nin. Fren yapmaya ihtiyacı var.

Bu hafta yoğun bakımlar için endişeliyim

- Bakın biz freni yaptık ama, bu fren yeterli mi değil mi, Ramazan'ın etkisini nasıl olacak, bunlar önümüzdeki hafta Cumartesi-Pazar ortaya çıkacak. Ama bu bir hafta nasıl geçecek, ben yoğun bakımlar adına bunu düşünüyorum, bundan endişe duyuyorum.

- Çünkü örneğin 50 yoğun bakım yatağınız vardı, 80 oldu, 100 oldu, 120 oldu doldu. Bu da neyi getiriyor biliyor musunuz? Taşın altına elini koymak isteyen, yoğun bakımdan uzak olan hekim grubu dahi endişe ediyor. Çünkü örneğin bir göz hekimini yoğun bakımda çalıştırarak verim alamazsınız.

Aylık 100 ölüm 400'lere çıkarsa...

- Düşünsenize bir yoğun bakımda mesela ayda ortalama 100 vefat yaşarken, bir bakıyorsunuz 300-400'lere çıkıyor. Bu hastalara 20 gün 30 gün emek vermiş yoğun bakımcının içinden bir parça kopar. Hele de hastalar daha gençse, etkisi daha yıkıcı oluyor. Çocuklara dahi yöneldi bu virüs, silah değiştiriyor.

İstanbul'da doluluk en üst seviyede

- Bizim şu anda zaman kazanmaya ihtiyacımız var. Herkesin olayın farkına varıp, sağlık sistemine yardımcı olmasını istiyoruz. Bunu çok ısrarla, en acil şekilde yapmamız gerekiyor. Son 7-8 haftadır aralıksız artıyor ağır hasta sayısı. İstanbul'da şu anda doluluk oranlarımız gerçekten en üst seviyede.

- Bu, (yoğun bakımlarda) yatakların tamamen dolu olduğu anlamına gelmiyor, yatak yok demek değil. Biz hastamızı kapıda, sokakta bırakacak bir millet değiliz. Ama ben, Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı olarak şunu vurgulamak zorunda hissediyorum kendimi:

- Yoğun bakımın birinci düzeyi olur, kardiyoloji, nöroloji yoğun bakım, olur buralarda Covid hastalarına geçici süreyle hizmet verebilirsiniz. Asıl hizmet alacakları yer, üçüncü basamak yoğun bakımdır bu hastaların. Genel yoğun bakımlardır, anestezi yoğun bakımlardır, göğüs hastalıkları ilgili yoğun bakımlardır. O yüzden diyorum ki, daha fazla doluluk, yoğun bakımların sigorta olma fonksiyonunu kaybetmesi anlamına gelir. Yoğun bakım çalışanları açısından da psikolojik açıdan da bu yük daha fazla zor taşınır.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 28 Mart 2024
İmsak 05:22
Güneş 06:47
Öğle 13:14
İkindi 16:45
Akşam 19:31
Yatsı 20:50
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P