Kaos dışardan değil içerden büyürmüş. “Mutlak bir yasa bu”. Zihnindeki açıklar hayatında tezahür eder, içerde ne varsa dışarda da o vardır. içeride kaos varsa o kaos dışarıda yansır. İnsanoğlu kendi seçimleri, korkuları, hırsları ve hataları yüzünden kendi içsel cehennemini inşa eder. Zihinsel bir çöküş alanı yaratır kendine. Kısacık ömrü Kimi zaman varoluşsal bir krize dönüşür. Bir yanı hayatın akışına devam ederken, bir diğer yarısı insanlardan uzak bir şekilde gizli gizli kendi cehennemini Yaşar. Demem o ki, “gerçek düşmanlara gerek olmadan insan kendi cehennemini kafasının derinliklerin de yaratabilir”.
Bu yaşıma kadar öğrendiğim bir şey varsa o da, cennet ya da cehenneme gitmek için ölümü beklememizin gerekmediğidir. Çünkü her insan kendi cennetini de cehennemini de içinde taşır. En hazin olanı da, İçimizdeki cehennem “harlandıkça” kadere dönüşür. Bir Erzincan türküsü konuyu ne güzel özetlemiş. “Cehennem dediğin dal odun yoktur, herkes ateşini burdan götürür”.
Kimi zaman yaptığımız basit bir seçim hayatımızın zebanisi, odunu, koru, közü cehennemi haline gelir. Kimi zamanda tam tersi olur. Cennet bahçelerinden bir bahçeniz olur
“İnsanoğlu yüklendiği yükün gabarisini aşarak, yapabileceklerinin sınırını tahmin bile edemez”. Yuvarlana yuvarlana parçalanarak düştüğü dağın eteklerinde, kayıplarını ararken bulur kendini. Aynı zamanda limitleri zorlayarak, yaşamın manasız ve dipsiz kuyularına düşer çoğu zaman.
Bir böceği ters çevirirseniz, onun tekrar ayaklarının üzerinde durabilmek için ne denli olağanüstü bir çaba sarf ettiğini görebilirsiniz. Cehenneme dönmüş hayatını cennete çevirmek için tek yapması gereken elinden gelen her şeyi yapmaktır. “Tüm gücüyle tüm azmiyle”. Kendi türündekilerle bir sonraki karşılaşmasında başından geçenleri anlattığını ve genç nesil böceklerin de, bunu “başarmış” bir böcek olarak, o nu “hayranlıkla” izlediğini hayal etmek hiç te zor değil.
Son sözü Emıly Dıckınson bırakalım.
Anlatmayı beceremeyenler s u s a r l a r.
Anlatmaktan vazgeçenler s u s a r l a r.
“ Anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar” s u s a r l a r.
Diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar s u s a r l a r.
Hata yapmaktan korkanlar s u s a r l a r.
“Kendilerini açığa çıkarmaktan” korkanlar s u s a r l a r.
“Zannettikleri kişi olmadıkları”, zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r.
Olaylar ve olgular dünyasıyla baş edemeyenler s u s a r l a r.
Her şeyi gördüğünü, tüm olasılıkları yaşadığını düşünenler s u s a r l a r.
Güçlü olarak görülmeye ölesiye ihtiyaç duyacak kadar güçsüz olanlar s u s a r l a r.
ŞŞŞşşşş! … Sessizlik!
Loading...
“Sonsuza dek konuşabilecek olanlar en çabuk susanlardır genelde”.
İşlerinize ve sağlığınıza dikkat edin.
N e ş e y l e k a l ı n.