Organik lezzetin adı 20 yıldır; Harran Kebap

200 kişilik camekânlı salon ve 150 kişilik özel şark salonu ile Nilüfer’in merkezinde hizmet sunduklarını dile getiren Harran Kebap kurucusu Ahmet Cengiz, 20 yıllık süreçte Bursa’ya önemli bir gıda markası kazandırmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.  “Ürün kalitesi, hijyen, lezzetin” hizmet anlayışlarının temelini oluşturduğunu kaydeden Ahmet Cengiz, bu yaklaşımlarının müşterileri tarafından benimsenmesinin başarı yolculuklarının özünü oluşturduğunu ifade etti. Tüm ürünlerde olabildiğince organik ürünler kullanarak damak zevki bıraktıklarını ifade eden Cengiz;  patlıcandan kabağa, künefeden isota, kullanılan yağlardan özenle seçilen etlere kadar nasıl bir çalışma yürüttüklerini tek tek anlattı.

“ET ÜRÜNLERİNİ KÜTAHYA TAVŞANLI’DAN ÖZEL ALIYORUZ”

Et ürünlerinnde tamamen organik beslenen süt dana diye tabir edilen hayvanları tercih ettiklerini belirten Cengiz, “ Üretimde kullandığımız etleri, 2 yaşını aşmamış süt dana diye tabir edilen, Kütahya Tavşanlı’da Emin Önol Çiftliği’nde özel olarak kestiriyoruz, beslenme sürecinde kullanılan yemlerin tamamen organik olmasına özen gösteriyor, kesinlikle hormon iğnesinden uzak duruyoruz” dedi.

LEZZZETİN SIRRI EL YAPIMI İSOT, ŞANLIURFA’DAN

Cengiz;  kebap, lahmacun ve çiğköfte üretiminde önemli ürünlerden birisinin de baharatlar olduğunu vurgulayarak:  “Bizler baharatları kesinlikle marketten, pazardan almıyoruz.  Kebap, lahmacun ve çiğköftede kullanılan isotlar kesinlikle elde hazırlanıp ev yapımı olarak tabir edilen kullanım türlerine ve şekillerine göre en kaliteli en hijyenik koşullarda tüm zor şartlara rağmen Şanlıurfa’da özel olarak kendimiz üretiyor, kesinlikle toz biber kullanmıyoruz” dedi.

10 KG YAĞ BİBERİNDEN 1 KG PUL BİBER

Yağ biberinin önemine de dikkat çeken Cengiz, “Bu üretim süreci çok zahmetli olup kaliteden ödün vermiyoruz 10 kg yağ biberinden sadece 1 kg pul biber elde edebiliyoruz.  Acısız olarak isteyen müşterilerimiz için renk biberi olarak lahmacunlarda kullanılan Bursa’da kapya yağ biberi diye tabir edilen tatlı biberi tamamen organik olarak aynı şekilde kendimiz üretip müşterilerimizin damak zevkine göre sunum yapıyoruz” dedi.

TURŞU EVDEN, PATLICAN TARLADAN, KABAK ADAPAZARI’NDAN

Turşuyu da özel, ev yapımı olarak ürettiklerini kaydeden Ahmet Cengiz,  “Önemli ürünlerden birisi de patlıcan. Biz patlıcanı kendi bahçemizde üretiyoruz. Birecik patlıcanı olarak bilinen kebaba en uygun patlıcan türünü yan bahçemizde ve Alaaddinbey’ deki tarlamızda üretiyoruz. Kabağı Adapazarı’ndan özel olarak seçip alıyoruz.” ifadelerini kullandı.

300 KOYUNUN  SÜTÜNDEN ÖZEL YAĞ

Her üründe olabildiğinde doğal ve organik olarak ürünler üreterek  lezzetli ürünlerin ortaya çıktığını ifade eden Cengiz, üretimin her aşamasında büyük emek olduğunu belirterek  şunları söyledi “Üretimde kullandığımız yağı Şanlıurfa Siverek Karacadağ bölgesinde özel olarak ürettiriyoruz. Merada otlayan 300 koyunun sütünden özel olarak hazırlatıp getirtiyoruz. Künefe başta olmak üzere ürünlerde kullandığımız peynir de benzer şekilde hazırlanıyor. Tatlılarımızda da asla glikoz kullanmıyoruz, doğal şekeri tercih ediyoruz.”

BU LAHMACUN BİLDİKLERİNİZDEN BİRAZ FARKLI

“Bizim en çok önemsediğimiz ürünlerden birisi olan lahmacundur” diyen Ahmet Cengiz, “Lahmacun 55 gram hamurdan yapılmalı, ama piyasada genellikle 75 gram civarı hamurla yapılıyor. Bunun nedeni de kalın hamurda harcının seriminin kolay olması. Oysa lahmacun fırından çıkıp katlandığında çıtır çıtır olması gerekir. Biz lahmacunu 1-2 dakikada değil, 5 dakikada pişiririz. Ateşten uzak yerde çevirerek pişiririz. Ayrıca çabuk pişirme midede ekşime yapar” diye konuştu.

‘TAZELİĞİ 5 SOĞUK HAVA DEPOSUYLA KORUYORUZ’

Ürünlerinin sürekli taze kalması için özen gösterdiklerini dile getiren Ahmet Cengiz, bunu da kurdukları 5 soğuk hava deposuyla sağladıklarını söyledi. Cengiz, “Özel olarak ürettiğimiz ya da ürettirdiğimiz ürünleri topluca alarak mevsiminde alıyor ve soğuk hava depolarımızda saklıyor, tazeliğini koruyoruz” dedi.

ÇEVRE İLLERDEN ÇOK SAYIDA MÜŞTERİ

Kalitelerini bozmadan sürekli korumalarının önemli bir nedeninin de 5 kardeş birlikte çalışmalarından kaynaklandığını ifade eden Ahmet Cengiz, “Gıda sektöründe yetişmiş usta bulmak çok zor. Bulsanız bile bir işyerinde uzun süre tutamıyorsunuz. Oysa biz kardeşler olarak bu sorunu aştık” diye konuştu. Halen 30 kişilik bir kadroyla hizmet sunduklarını aktaran Cengiz, günde 50-60 kilo arası et tüketimi olduğunu, Bursa’nın hemen her bölgesinden müşterileri olduğunu, Balıkesir, Bandırma, Çanakkale gibi kentlerden gelen müşterileri de olduğunu söyledi.

‘MÜŞTERİ KALİTE VE LEZZETE GİDİYOR’

Şubeleşme konusunda çok fazla soru ve talep aldıklarını dile getiren Ahmet Cengiz, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz şubeleşmeye sıcak bakmıyoruz. Kebap ve lahmacun gibi ürünlerde kaliteyi hemen her şubede korumak çok zordur. Biz kalite ve lezzetimizden taviz vermek istemiyoruz ve Nilüfer’deki merkezimizde hizmetimize devam etmek istiyoruz. Bizim mesleğimizin duayenlerinin şöyle bir sözü vardır: Birinci şube para kazanmak için, ikinci şube meşhur olmak için, üçüncü şube batmak için açılır. Biz birinci şubemizle devam edeceğiz. Bizim müşterilerimizin yüzde 98’i ailelerden oluşuyor ve hemen her ailede artık özel araç var. Kaliteye önem veren herkes biraz uzak noktada bile olsa o lezzet ve kaliteye gidiyor.”