Güzel bir bahar günü ile başladık haftaya. Yaz aylarına şurada bir şey kalmadı. Aldığımız tedbirin iyi sonuçlarını görüyoruz. Aşı bulunana kadar aynı ciddiyetle tedbirlerimizi devam ettirmeliyiz.
Biraz salgın konusunun dışına çıkarak toplumda çok yaygın görülen ancak o oranda tedavisi atlanan bir hastalıktan bahsedeceğim. Yazmaya başlar başlamaz hapşırmaya başladım hadi hayırlısı diyelim.
Biraz allerjenden bahsedelim. Çoğunlukla protein yapısındadır. Polende, ev tozunda, küfte, mikroplarda, tozda toprakta bulunabilir. Büyük allerjenler burunda takılı kalır alerjik rinite sebep olabilir, küçük allerjenler ise burunu geçip akciğere ulaşabilir ve astıma sebep olabilir. Mekanizma allerjenlerin vücudun bağışıklık sistemini uyarması ve bağışıklık sistemimizin aşırı tepki vermesi sonucunda alerjik bulguların ortaya çıkışıdır.
Etrafımızda 4-5 kişiden biri bu hastalığa sahiptir. Allerjik rinit, burun kaşıntısı, hapşırma, sulu akıntı ve burun tıkanıklığı ile karakterizedir.Baş ağrısı, koku alma bozukluğu ve konjonktivit tabloya eklendiğinde hastalık daha azap verici bir hal alır. Allerjik rinit, allerjenlere maruz kalma süresine göre; sürekli, mevsimsel ve mesleksel olarak alt gruplara ayrılır. Sürekli allerjik rinit en sık ev tozu akarlar ve hayvan tüyleriyle oluşur. Mevsimsel allerjik rinit ise çimen, çiçek ve çeşitli ağaç polenleriyle ortaya çıkar. Mevsimsel allerjik rinitin ciddiyeti coğrafik bölgeye, polen mevsimine, hava koşullarına ve allerjik yatkınlığa bağlıdır.
Allerjik rinit, hastaların yaşamını fiziksel, psikolojik ve sosyal yönden olumsuz etkiler, çalışma hayatında günlük sorunların yanı sıra iş gücü kaybına da sebep olduğunu biliriz. Hastaların yaşam kalitesi bozulur. Düşünsenize sürekli hapşıran. Burnu akan, başı ağrıyan bir tipsiniz. İş yapmak istemezsiniz çünkü omuzlarının üstünde ağrıyan 100 kiloluk bir şeyle (ben hasta iken başımı öyle hissediyorum) muhatap oluyorsunuz o sıralar.
Hastalığın kontrol altına alınması özellikle çocuklarda önemlidir. Belirtiler kontrol altına alınmazsa öğrenme ve uyku bozukluklarına da neden olur. Allerjik rinit tedavisi ve yol açtığı sorunlar için Avrupa ülkelerinde yıllık doğrudan harcama 2.5-3.5 milyar Euro’dur. Bizde ise hem hasta hem de doktor tarafından uzuuun atlanan bir tanıdır.
Tanıda en kritik belirleyici kişisel ve ailesel allerji öyküsüdür. Çoğunlukla şikayetler ve ailenin özelliği tanı koydurur. Eğer allerji bulgularından uzak öykü varsa benzer bulgularla seyreden diğer hastalıklar aranır. Hastalığın tedavisi tanı konduktan sonra kolay, bir fısfıs iki hap. Ama korunmak da önemli. Diğer allerjik hastalıklara benzer öneriler yapılıyor. Hastalığın şiddeti ve doğal seyri çevredeki allerjen miktarıyla alakalı olması kaçınılmaz. Böylece belirtileri kontrol etmek için önleyici tedavi ön plana geçer. Allerjenin belirlenmesi ve ondan kaçınmak bir iki haftada belirtileri kontrol almaya yeter. Ancak allerjenden tamamıyla sakınmak pratikte pek mümkün olmaz.
Alınması gereken önlemler daha ziyade ev tozu akarlarının dışkılarından, evdeki küflerden ve hayvan tüylerinden korunmaya yöneliktir. İdeal olarak bu önlemler;
1. Yatak odasından halı, kilim ve tekstil ürünü yumuşak oyuncakların
kaldırılması,
2. Genel olarak yünden uzak durulması veya kılıfların allerjen geçirmeyen, ancak su buharı ve havayı geçiren özellikte olması
3. Yatak odasındaki eşya ve yatakların her hafta kağıt filtreli vakumlu süpürgelerle temizlenmesi,
4. Nevresimlerin haftada bir, perdelerin ayda bir 60 °C’de yıkanması,
5. Giderlerde oluşan küflerin de muhakkak temizlenmesi önerilir.
Umarım faydalı olmuştur.
Vakaların azalması cesaretimizi değil umudumuzu arttırsın.
Tedbire devam..
