Acar, insan ilişkilerini hak ve hukuk hassasiyetiyle düzenleyen toplumların medeni toplumlar olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “77 yıldır, dünya barışını sağlamak için kabul edilen temel haklar beyannamesi ne yazık ki haksızlıkları önlemede yeterli olamamıştır. Politik ve askeri destek bulan zorbalar, katliamlara varan ihlallerini sorumsuzca sürdürebilmektedir. İnsan ve medeniyet değerlerinden yoksun yapılar, siyasi ve ideolojik amaçlarına ulaşmak için baskı ve şiddeti araç olarak kullanıyor.”
“Devletlerin varoluş nedeni insan haklarını korumaktır”
Acar, devletlerin hak ve özgürlükleri korumakla meşruiyet kazandığını belirterek, hukukun temel önceliğinin insanı yaşatmak olduğunu dile getirdi. Gazze’de yaşanan vahşetin ise bazı devletlerin haklara önem vermek yerine zulümde yarışır hâle geldiğini gösterdiğini ifade etti.
“Emperyalist güçler insan haklarını kendi çıkarlarına araç etti”
Acar açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Emperyalist güçler, insan hakları kavramını siyasi, ideolojik ve ekonomik çıkarları için büyük bir yalana dönüştürmüştür. Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Sudan’da tarihte eşi görülmedik soykırımlar, sürgünler ve katliamlar yaşanmaktadır. Kan ve gözyaşının sel olduğu İslam coğrafyalarında mazlumların çığlıkları arşı inletmektedir.” Acar, Batı’nın insan hakları anlayışının kendi yalanları karşısında çöktüğünü belirterek, siyonist katillere verilen desteğin medeniyet iddialarını tamamen çürüttüğünü söyledi.
Loading...
“BM ve küresel kurumlar zulme karşı etkisiz kaldı”
Acar, küresel hak ve barış örgütlerinin yaşanan katliamlar karşısında ya seyirci kaldığını ya da zalimlerin zulmüne ortak olduğunu belirtti. Adalet mekanizmalarının çöküşünün mazlumların hak mücadelesini zorlaştırdığını vurguladı. Gazze’deki direnişi “teslim olmayan insan onurunun muhteşem bir zaferi” olarak tanımlayan Acar, bu mücadelenin zulme karşı verilen insanlık duruşunun simgesi olduğunu söyledi.
“Adil ve huzurlu bir dünya temenni ediyoruz”
Son olarak Acar şunları kaydetti: “Eğitim-Bir-Sen olarak 33 yıldır hak ve özgürlük mücadelemizi sürdürüyoruz. Haksızlığa hiçbir zaman orak olmadık. Soykırımların, sömürünün, şiddetin ve her türlü hak ihlalinin olmadığı, adil ve huzurlu bir dünya diliyoruz.” Acar’ın açıklaması, insan hakları ihlallerine karşı güçlü bir duruş sergilerken, adalet ve insan onurunun korunmasına yönelik çağrı niteliği taşıdı.