banner209

banner177

banner193

AİD Bursa ve İHH dünyadaki mazlumların sesi oluyor

İnsani ve İslami değerlerden yola çıkarak, sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu coğrafyalarda ve afet bölgelerinde yaşayan insanların yanında olmayı kendisine görev edinen Uluslararası Doktorlar Derneği, İHH İnsani Yardım Vakfı ile birlikte Bursa’da son gelişmeleri masaya yatırdı.

BURSA 02.03.2020, 17:27
AİD Bursa ve İHH dünyadaki mazlumların sesi oluyor


Bursa’da İHH AKOM Merkezi’nde gerçekleşen buluşmaya, Bursa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Halim Ömer Kaşıkçı, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A.Saim Kılavuz, Bursa İHH Başkanı Hüseyin Kaptan, Uzm. Dr. Mevlit Yurtseven, AİD Bursa Temsilcisi ve Bursa Diş Hastanesi Baş Hekimi Dt. Lütfi Çiftçi ve Uludağ Üniversitesi’nden çok sayıda davetli programa katıldı.

SURİYE'DEN SOMALİ'YE TIBBİ YARDIM 

AİD’in ve İHH’nın dünya üzerinde gerçekleştirdiği projelerin konuşulduğu programda AİD Uludağ’ın yönettiği ve 6 yıldır devam eden ‘Hoş geldin Bebek’ projesinin tanıtımı yapıldı. AİD Bursa’nın devam ettirdiği, ‘Sağlık okur-yazarlığı’, ‘Göçmen madde bağımlılığı’, ‘Yabancı uyruklu öğrenciler oryantasyon ve sağlık’ projeleri anlatıldı. Ayrıca Somali’de; yetimhane göz ve ağız -diş sağlığı çalışması, Suriye ilaç ve tıbbi yardım desteği, katarak çalışmaları, Kuveyt-İHH-AİD Ortez protez laboratuvarlarında protez imkanı sağlanan çocukların çalışmaları ve sağlık seminerleri gibi etkinlikler sunuldu.

AİD Bursa Temsilcisi ve Bursa Diş Hastanesi Baş Hekimi Dt. Lütfi Çiftçi Bursa’da yaptığı konuşmada, AİD ile ilgili son gelişmelerde bahsederken geçmişten örnekler vererek anlattığı hikayeler büyük bir ilgi ile dinlendi.

Dt. Lütfi Çitçi programda yaptığı o konuşma, 

 Kaybettiğimizde yerinin doldurulamayacağı yegane varlık insandır.Her insan bir dünyadır.’’Kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur.Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.’’diyor Rabbimiz.Bilahare,yaratılışıyla,iradesiyle,kevni bir ayettir insan adeta.Yeryüzünün halife adayıdır.

   İslam,İnsanı kübradır.Yani,en büyük insanlık,İslamdır.

Hazreti Ömer’in (r.a) hilafet günleri; bir gün seçkin sahabelerle bir araya geliyor. Tabiinden de öncü isimleri bir araya getirir ve sohbetler yapardı sık sık. Ufuk açıcı birtakım değerlendirmelerde bulunurdu. Bir defasında yanındaki insanlara Halife Ömer şu soruyu yöneltir, Der ki; ‘’her birinizin gelecekle ilgili temennisi nedir? Arzusu nedir? Hedefi nedir? Hesabı nedir? Ne ister neye sahip olmak ister? Duygularınızı benimle paylaşır mısınız? ‘’Orada bulunanlar kısa bir sessizlikten sonra biri söz alır.’’ Ey Emirül müminin ben şunu temenni ederim. Şu oda dolusu kadar altınım olsa onları Allah yolunda infak etsem. Allah yolunda vermenin hazzını, güzelliğini yüreğimin derinliklerinde hissedebilsem, en çok arzuladığım şeylerden biri budur ‘’der. Hazreti Ömer ceyyid ceyyid der, güzel güzel der. ‘’Peki başka söyleyecek sözü olan varmı, arzusu temennisi isteği olan var mı? ‘’.Bir diğer Müslüman kalkar oda şunu söyler;’’ Ya Emirül müminin ben de temenni ederim ki yüzlerce, binlerce atım olsa ve bunları Allah yolunda cihada sürsem, o atlar sırtlarındaki mücahitlerle böyle düşmana doğru süzülüp gittikleri zaman onları seyretsen onun hazzını huzurunu yüreğimde yaşasam. ‘’der.farklı niyazlarını temennilerini dile getirenler olur. O arada biri Hazreti Ömer’e döner ve der ki ‘’Peki Ya Emirül müminin sizin bu noktada bir temenniniz, talebiniz, geleceğe yönelik bir arzunuz yok mu? ‘’Hazreti Ömer toparlanır şunu söyler ‘’Benim Allah’tan temennim,Rabbimden niyazım o ki ;iş bu ev dolusu kadar Ebu Ubeyde bin Cerrahlar olsa yanımda, şu ev dolusu kadar Muaz bin Cebeller olsa, şu ev dolusu kadar Ebu Huzeyfenin Mevlası Salim gibi adamlarım olsun da onlarla birlikte Allah’ın kelimesini İlayı Kelimetullah davasını dünyanın dört bir yanına taşıyabilsem’’ der. Adama ihtiyacım var diyor, bir insanadır ihtiyacım diyor, işte bizim duamız, davamız, rüyamız, derdimiz ,en büyük arzumuz budur. Bizim insana ihtiyacımız var. Zulüm büyüyor,yükümüz büyüyor, zalimler güçleniyor.  Nitelikli insan, çaplı insan, derinlikli insan, iç dünyasında zenginliği olan, ruh dünyası güçlü olan, iradesi sağlam olan, zihni berrak olan net ve nitelikli insan ihtiyacı. Hazreti Ömer kendi gününde teşhisi böyle koyuyor. Bugün ümmetin sıkıntısı derdiyle yine aynen Hazreti Ömer’in koyduğu yerde duruyoruz. İşte biz;adil şahidlik derken,direniş derken,salih amel derken, davet derken,iyilik derken,hayır derken derdimiz budur. Hayalimiz budur.Nesillerimize güzel bir dünya, güzel bir ülke arzuluyorsak bunun çilesini çekecek bedelini ödeyecek, altından kalkacak, çaplı yüreklere ihtiyaç var.Peki bizden sonra,bunu kiminle taşıyacağız  bunu kime emanet edeceğiz? İşte şu an buranın bir mekteb olması iddiasında isek,bir erdem, bir iyilik yeri olması mücadelesinde isek, "Ya Rabbi, ehli zalim olan şu ülkeden bizi kurtar, bize Kendi katından bir sahip gönder ve bize Kendi rahmetinden bir yardımcı ver" diye yalvarıp duran erkek, kadın ve çocuklardan oluşan aciz ve çaresiz kimseleri kurtarmak,yetişmek için ‘’sorumluluk bilinci ve kaygısında isek;yükümüzü bizimle birlikte paylaşacak ve yüz akıyla bu davayı daha ilerilere, hazreti Ömer’in işaret ettiği gibi dünyanın her bir diğer ucuna  taşıyabilecek bir yeterlilikte insanlara ihtiyacımız var. Bunun içinde; işimizi ciddi tutmamız lazım. Bizim sadece kendi imtihanımızı vermemiz de yetmez. Başlattığımız mücadeleyi bizden sonra yüklenecek, omuzlayacak ve taşıyacak, emaneti ortada bırakmayacak nesillere şiddetle ihtiyacımız var.Çünki bu,büyük ve zorlu bir emanet. İşte bu hayırlarda yarış için bu işin ucundan tutmak değil, kenarından kıyısından sahiplenmek değil,tüm hücrelerimizle; alyuvarlarımızla akyuvarlarımızla bu işi sahiplenmemiz lazım.Allah ın üzerimize yüklediği hak budur.Mesleğimizin sadakası,ilmimizin zekatı,gücümüzün sıhhatimizin infakı;budur. Biz bunun için varız. Hele şükür ki bunun için varız. Allah böylesi bir izzeti bize nasip etti, böylesi bir fırsatı, böylesi bir hakikati, böylesi bir nimeti bizlere ikram etti. Eğer bunun şükrünü yapar, bizdeki bu güzellikleri tüm insanlarla paylaşma noktasında bir mücadele ortaya koyabilirsek nesillerden nesillere tevarüs edip devam edecektir.çünkü iyilik bulaşıcıdır. Şu an ki tablo güzel dahi olsa gelecek için Garanti ifade etmiyor. Geleceğimizin garantisi olacak nesillerin devreye girmesi noktasında yozlaşmanın, çürümenin, kokuşmanın alabildiğine yaygınlaştığı bir zaman diliminde, gerçekten bu işi çok sıkı ve ciddi tutmamız lazım.

  Tazim li emrillah şefkat bi halkillah. Allah’ın yüceliğine tazim etmek Allah’ın yarattıklarına şefkat göstermek.

 Bu bağlamda son olarak şunları ifade etmek istiyorum. Bize bekleyen değil beklenen adam lazım, arayan değil aranan adam lazım, bakan değil gören adam lazım. Ve bu zamanda canlı olmak yetmiyor, can taşımak yetmiyor. Bizden istenen bir canlılıktır. Bu canlılığı ortaya koymamız lazım. Diri olmak ta yetmiyor, bir direniş üzerinde olmamız lazım. Akıllı olmak da yetmiyor irfan yoksa, Hikmet yoksa basiret yoksa, Furkan yoksa, marifet yoksa artık yolda kalırsınız. Bilgili olmak da yetmiyor bize bilge şahsiyetler lazım. Haklı olmak da yetmiyor hakikate tanıklık etmemiz lazım. Güçlü olmak da yetmiyor güvenilir olmak lazım, adil olmak lazım, Ahlaklı olmak lazım. İşte bunun için diyorum ki insan et ve kemikten ibaret değildir. İnsan boğaz ve barsaktan ibaret değildir. İnsanın aklı var, yüreği var, iradesi var. Bizim yatırımımız bizim önceliğimiz insanın beynine yönelik, insanın yüreğine yönelik; idrak, bilek, yürek buluşmasını, bileşkesini bizim yakalamamız lazım.

 Tolstoy’un Bir gencin dramı isimli kitabından;’’Yazı yazmak için okyanus sahiline giden bir yazar,sabaha karşı danseder gibi hareketler yapan birini görür.Biraz yaklaşınca bir gencin,sahile vuran deniz yıldızlarını birer birer alıp alıp okyanusa fırlattığını farkeder.Genç adama yaklaşır ve sorar.’’Neden bu deniz yıldızlarını okyanusa atıyorsun?’’Genç adam şöyle cevap verir:’’Birazdan güneş yükselip sular çekilecek.Onları suya atmazsam ölecekler.’’Bunun üzerine yazar:’’Kilometrelerce sahil,binlerce deniz yıldızı var.Bunların hepsini nasıl kurtaracaksın? Ne farkeder ki’’Genç adam eğilip yerden bir deniz yıldızı daha alır,okyanusa fırlatır ve der ki‘’Onun için farketti ama’’

 Allah hiçbir iyiliği zayi etmez.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 04 Mayıs 2024
İmsak 04:14
Güneş 05:53
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:09
Yatsı 21:40
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P