"DAHA YAPILACAK ÇOK İŞ VAR"

Sizce siyaset nedir? Sizin için ne anlam ifade ediyor?

 Bence siyaset, halk tarafından seçilmişlerin ve halka hizmet gönüllülerin ülke, millet, bayrak, toprak bütünlüğü, yaşam düzeyi ve halk refahı adına çalışıp emek göstermesidir. Siyaset ülkenin her bir ferdinin ilgilenmesi gereken mühim bir meseledir.

Siyaset kişinin yaşanmışlığına göre bir anlam taşır. Kişinin hayatında neleri feda ettiğine göre anlamı değişir. Bir insan için en mühim şey zamandır. Siyaset aslında iş hayatımdan kalan zamanları ailemle geçirmek yerine inandığım ideoloji uğruna feda etmektir. Gerçek siyaset sandıkla başlar sandıkta biter. Velhasıl siyaset seçim sandığının kendisidir.

 Siyaseti hayatınız ne zaman başladı ?

 Adalet ve Kalkınma Partisi’ne 25 Ağustos 2002 tarihinde üye olarak aktif siyasete başladım. Daha öncesinde kayıtlı herhangi bir siyasi geçmişim yoktur. Hiçbir siyasi hareket bünyesinde ve herhangi bir çalışmada bulunmadım.

O yıllarda, 26 yaşının verdiği heyecan ile dahil olduğum teşkilat içerisindeki aile dokusu beni çok etkilemişti. Neredeyse haftanın her akşamı teşkilat mensupları ile bir araya gelerek seçim çalışmaları, üye çalışmaları ve güncel durum değerlendirmeleri yapıyorduk. Bu heyecanı, yaklaşık olarak 16 yıl boyunca içimde canlı tutmaya çalıştım. Ancak heyecan, zamanla gözümüzün önünde yitip gitti. Hani derler ya belki de içimizdeki çocuk büyüdü. Belki de çocuğun büyüdüğü ortam değişti.

 Hangi görevlerde bulundunuz?

 Serüvenim siyasetin mutfağı olarak tanımladığım gençlik kolları ile başladı. Sırasıyla mahalle yönetim kurulunda yerel yönetimler başkanlığı, teşkilat başkanlığı, mahalle başkanlığı, ilçe yönetim kurulu, ilçe ve il delegeliği gibi görevlerde bulundum. Bu görevler söylemesi ve yazması kolay fakat fiili olarak büyük emek harcanmış işlerdir.

 Siyasete dahil olduğunuz dönemden itibaren ülke siyasetinin durumunu ve değişimini özetler misiniz?

1980-90’lar siyasetin kısır olduğu dönemlerdi. Bir spor kulübüne verilen değer ile siyasi partilere karşı tutum aynı seviyelerdeydi. İnananlar hayatları pahasına mücadele ediyor çoğunluğu sağlayan kesim ise takım tutarcasına particilik yapıyorlardı. Yıllar geçtikçe seçmen bilinçlendi ve ne istediğinin ne alabileceğinin farkına varmaya başladı.

 İşte gerçek siyaset ve particilik neyi nasıl vaat ettiğin ile neyi nasıl gerçekleştirdiğine bağlandı. Seçmenler, vaat edilenlerin mantık çerçevesi ve ülke koşullarında olabilirliğini sorgulayarak inandıkları siyasi görüşlere oy vermeye başladılar. Bu ülke siyasetinde bir dönüm noktasıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yıllardır iktidar olmasının en büyük nedenlerinden biri de iktidar sürecinde vaat edilenleri gerçekleştirmesidir.

 Seçmene ne ile nasıl dokunulmasını bilmek, toplumun beklentilerini ele alarak en kısa süre içerisinde sonuçlandırarak yasalaştırmak partileri iktidarda tutar. Parti genel başkanının ülke sorunları karşısındaki duruşu misyonu, vizyonu çok önemlidir. Seçmen eskiden sandığa gitmeden nereye oy atacağına karar vermiş şekilde hareket ediyordu. Özellikle son dönemde seçmen artık son kararını seçim pusulasını eline aldığında veriyor. Bu durum üzerine düşürülmesi gereken en önemli unsur. Seçmeni sandıkta karar vermeye iten etkenler ele alınarak, karar mekanizmasının sandıktan uzaklaştırılması gerekmektedir. Samimiyetten ve içtenlikten kesinlikle uzaklaşılmamalı, koltuk sevdası değil hizmet sevdası ile mücadele verilmelidir. Parti içerisinde emek veren yukarıda bahsettiğimiz dünyanın en değerli şeyi olan zamanlarını harcayan insanlar hiç edilmeyerek, bilgi ve tecrübelerinden her daim yararlanılmalıdır. Parti içerisinde her daim görev verilmeli, komisyonlar oluşturularak aktif konumda tutulmalıdırlar.    

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Yenilikten ve değişimden korkanlar için ‘’ Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstenden dahi iyi olmayacağını? ‘’ Şems-i Tebrizi