İnegöl'ün Sesi yazarlarından Saadettin Tamer Avcı'nın kaleme aldığı o yazı
"İnegöl Belediyesi’nin 850 personelle tüm İnegöl’e imar, çevre ve çevre sağlığı, kentsel alt yapı; temizlik zabıta, acil yardım, kurtarma , defin ve mezarlıklar gibi tüm hizmetleri verirken, İnegöl Devlet Hastanesinin belediye personelinin neredeyse 2 katı 1350 personelle ortaya koyduğu hizmet içler acısı.
Hasta yoğunluğu, mevsimsel yoğunluk , personel sıkıntısı , doktor eksikliği gibi bir çok klasik nedenlerin arkasına sığınılmaya çalışılsa da, son dönemde artık mızrak çuvala sığmaz hale gelmiş ve eğer hızlı bir müdahale olmazsa önümüzdeki süreçte Devlet Hastanesinde farklı acziyetlerinde ortaya çıkacağını öngörmek zor olmasa gerek.
İnegöl halkı böyle kötü bir hizmeti hak etmiyor. Küçük müdahale ve muayene ile kısa sürede hastaneden ayrılabilecek hastalar saatlerce muayene kuyruğunda kalıyor.
Muayene olabilmek için MHRS üzerinden sıra alamayanlar hastanede , siyasi partilerde ve farklı mecralarda tanıdık arayıp muayene olma, hastalığını şifa bulma, bir şekilde başının çaresine bakma derdine düşmüş. Yani kim nereden ve nasıl bulabilirse torpilini, adamını, öyle çıkıyor veya çıkmaya çalışıyor işin içinden . 70’li 80’li yıllardan değil bugünden bahsediyorum. İnkar veya itirazı olan şuan gidip acil servise bakabilir.
300 bin nüfuslu bir ilçede hastanede içerisindeki olan ve yargıya taşınan diğer olaylara girmek dahi istemiyorum. Girsek orası daha da vahim. Bir kurumda, bir yerde, yada bir kaç yerde sorun olabilir. Ancak bir kurumun her yerinde sorun varsa o kurumun sağlıklı yönetildiğinden bahsedilemez. Hekim sayısında ki eksiklik , hasta sayısındaki yoğunluk ve benzeri izahı mümkün durumlar anlaşılabilir. Ancak hastane içindeki otopark ve Atm’den başlayarak girişten çıkışa kadar her yerde bir sorun varsa burada suçlu olanı bulmak zor olmasa gerek.
Rahmetli Başbuğ Alpaslan Türkeş’in şu sözünü hep çok beğenmişimdir . “Beceriksizlikle ihanet arasında kıldan ince bir çizgi vardır, beceremediği halde makam-mevki işgal etmek en büyük ihanettir”"
