Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları'na renkli açılış
Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları'na renkli açılış
İçeriği Görüntüle


Bozbey, "Kasım Ayı Değerlendirme Toplantısı"nda, Buski'nin, Bursa'nın geleceğe hazırlanmasındaki en önemli iştiraklerden birisi olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler'in Cenevre'de düzenlediği Belediye Başkanları Forumu'na ve Barcelona'daki Dünya Metropol Zirvesi'ne katıldığını hatırlatan Bozbey, 2026 Avrupa Metropol Forumu'nun Bursa'da düzenleneceğini, Avrupa metropol belediyelerinin tamamını Bursa'da ağırlayacaklarını anlattı.
Söz konusu toplantılarda 3 konu özellikle gündemde olduğuna dikkati çeken Bozbey, şöyle konuştu:
"Her belediye başkanı kürsüye çıktığında üç konuya dikkati çekti. Birinci sıradaki iklim krizi. İklim krizinin getirdiği kuraklık ve afetler. Bir anda müthiş yağmur sele dönüşüyor. Bir taraftan kuraklık. Temiz suya erişim sorunu yaşanıyor dünyada. İklim krizi ile havaların ısınması ve 2050 yılındaki beklenen sıcaklığın 2025 yılında gerçekleşmesi ve bunun sonucunda buzulların eriyeceği kaygısından dolayı kıyıda bulunan kentler şimdiden daha nasıl bunu önleriz diye çabalarını gördük. Mudanya, Gemlik bizde de kıyı var. Böyle bir durumda denizin 1 metre yükselmesiyle Gemlik olduğu gibi su altında kalacak demektir. Bir taraftan kuraklık, susuzluk bir taraftan bunlar konuşuluyor. Bugünden tezi yok fosil yakıtlardan uzaklaşalım. Petrol, kömür ve doğalgaz. Doğalgaz da fosil yakıt."
Barınma sorununun da 3'üncü sıkıntı olduğunu vurgulayan Bozbey, "Gençlerin konut alamadığı, belli maaşın altında kalanların konuta erişemediği barınma sorunu yaşadığı bir kriz. Bugün itibarıyla 300 milyon kişinin evsiz kaldığı, barınma sorunu yaşadığı paylaşıldı. 3 sorunu dünya konuşuyor. Bizde de aynı. Hiç farketmiyor. Bursa'yı geleceğe hazırlamak, hepimizin sorumluluğu. Sadece belediyenin değil, kamuoyu, STK, hükümet, bakanlıkların, medyanın sorumluluğunda. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak bu sorumluluğu üstlenen ve gereğini de yapan anlayışa sahibiz." dedi.
Bozbey, Bursa'da da benzer sorunların 25 yıldır konuşulduğunu belirterek, "Biz geride kalmışız. Bu geride kalmışlığı daraltmamız lazım. Bursa sadece geçen yıl ile bu yıl değil, 20 yıllık projeksiyonu inceliyoruz. Kuraklık ve yağış miktarıyla ilgili ortalamada hep düşüş var. Bu görülüyor. Bazı yıllarda artış var ama aldatıcı. Ortalamaya bakmak lazım." ifadesini kullandı.
A W583111 01
Nilüfer Çayı'nı BUSKİ'de kirletiyor
Ortalamada yağış miktarının azaldığına dikkati çeken Bozbey, şöyle devam etti: "Geçen yıl ekim ayında yüzde 31 civarındaydı bizim iki barajdaki doluluk oranımız. Bir yıl sonrası doluluk oranı sıfır. Yağış miktarında yüzde 30 civarında bir azalma olmuş, geçen yıldan bu tarafa. Birileri konuşuyor. Öyle değil. Biz bilime inanan insanlarız. Yaptığımız işleri ona göre değerlendiriyoruz. BUSKİ'nin bu yönde mi yatırım yapması lazım. Biz Nilüfer Çayı'nı kirletenlerin başında geliyoruz, BUSKİ olarak, Bursa olarak. Üzülüyorum. Yeni yeni öğreniyoruz bir çok şeyi daha. Biz kirletiyoruz. Sonra diyoruz ki sanayiciye atıyoruz. Evet onlar da var. Vatandaşa atıyoruz. Hayır, biz önce kurum olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak dereleri kirletmemeyi sağlamak zorundayız. Bunun sorumluluğu içindeyiz. Halen daha çöp depolama sahasının süzüntü suyu Nilüfer'e gidiyor. Doğru değil. Bugüne kadar yapılmalıydı. Bunlar konuşulmamalıydı."
Önceliklerinin çevre olduğunu dile getiren Bozbey, "Oradan geçerken kamulaştırma varmış. Yaparsınız kamulaştırmayı. Sizin Nilüfer Çayı'nı kirletmeniz mi önemli. Denizi kirletmek mi müsilaj mı kamulaştırma mı önemli? Bunun için biz gerekli adımları atıyoruz. Suya, geleceğe yatırım yapmak zorundayız. Aynı zamanda çevre yatırımlarını yani ileri biyolojik arıtma tesislerini yapmak durumundayız." diye konuştu.

Bozbey'den "atık su" itirafı
Bozbey, "itiraf ise itiraf" diyerek devam ettiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Vallahi ben şunu söyleyeyim, itiraf ise itiraf, bakanlık toplantısında İstanbul'a davet etmişlerdi, sunum yaptık. Bizim sunumda biz Bursa'nın suyunu yüzde 94'ünü arıtıp öyle veriyoruz. Koltuklarım kabardı. Gerçeğin öyle olmadığını işin içine girince öğrendim. Niye kandırıyoruz. Gerek yok ki, halen daha Görükle'nin atığı Nilüfer'e gidiyor. Bunlar gerçekler. Biz vatandaştan bir şey isteyecek isek, eğer kaçak deşarjlar varsa onların üzerine gidecek isek ki gitmeliyiz kapatmalıyız. Ondan önce kendimiz kirletmemeyi sağlamalıyız. Bunun için de BUSKİ'nin güçlü bir yapıya dönüşmesi lazım. Sadece Büyükşehir Belediyesi olarak BUSKİ'ye yılbaşından itibaren 1 milyar liraya yakın para aktardık. Büyükşehir bütçesinden aktardık."

Su fiyatlarındaki artışın nedeni
Önceden BUSKİ'nin Büyükşehir'e para aktardığını anlatan Bozbey, şunları söyledi: "Şimdi yatırım yok, yapılacak iş çok. Ama diğer taraftan da geliri... Kamuoyu ile paylaştık. Biz gelirken yüzde 25 indirim yaptık. Vallahi gelen bilgiler bize farklıydı. İşin içine girdiğimizde gerçeği öğrendik. Gerçek acı. BUSKİ'nin ayakta kalması yatırım yapması lazım. Bugün itibarıyla bizim Sayıştay raporlarına göre de taleplerine göre metreküp olarak baktığımızda her bir metreküpü 93 liraya mal ediyoruz. Sübvanse ediyoruz. 0-12 metreküp aralığında 50 lira para alıyoruz. Şu anda 32 lira alıyoruz. 50 liraya çıkacak maliyet var. Yine bizi Sayıştay tenkit edecektir. Ama bunun tamamını da yükleyemiyoruz. Bunun bir kısmını belediye bütçesinden veya kredilerle o hizmetleri tamamlamak için dış kaynak arayışını sürdüreceğiz. Bunu yapmak zorundayız. Bizim öncelikle Bursa'daki arıtma konusunda özellikle tamamını arıtmamız gerekiyor ki, müsilajı beklemeyelim denizde."
Arıtmayla ilgili rapor hazırlandığını aktaran Bozbey, "Arıtma tesislerinin tümünü yapsak, bazılarında kapasite artışı yapmamız lazım; 250 milyon avroya yakın paraya ihtiyaç var. Bu tabiki tümü kredilendirilemez. Yıllara yayarak kendimize takvim koyuyoruz. Onu da paylaşacağız. Tamamını arıtmak zorundayız. O da yetmez. Bizim içme suyu ile ilgili nereden su veriyorsak vatandaşımıza onları da arıtılarak verilmesi şartı var. Biz bunu sorumluluk olarak görüyoruz. Verilebilir diyor, arıtarak vereceğiz. Temiz suya mutlaka vatandaşımızın ulaşması için. Yatırımlarımız hızla devam ediyor. Bugün 60 noktada BUSKİ'nin işi var. Zamanı iyi kullanarak gerçekleştirmemiz lazım." dedi.

Bursa'da günlük su tasarrufu yaklaşık 100 bin metreküpe ulaştı
Çınarcık Barajı'yla ilgili arıtma konusunda bir aksilik olmayacağını belirten Bozbey, mayıs başında sistemin devreye alınacağını söyledi.
Bursa'da günlük su kullanımının 520 binden 433 bin metreküpe düştüğünü aktaran Bozbey, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 100 bin metreküp civarında tasarruf yaptı Bursalılar. 100 bin metreküpü Çınarcık'tan by pass yaparak elde ettik. Çınarcık'tan su aktarımını 7 ay erkene çektik. 300 bin metreküp kapasiteli arıtmayı devreye aldığımızda biraz rahatlayacağız. Artık Bursa su şehri değil. Suya ihtiyaç duyan şehir haline gelmiştir. İklim krizlerinin getirdiği, kuraklığın getirdiği sonuç itibarıyla... Onun için biz geleceğe Bursalıların susuz kalmaması için hazırlık yapmak zorundayız. Alternatif kaynakları üretmek zorundayız. Sadece yer altından çektiğimiz sondajlarla da yetmez. Başka kaynaklara dünyanın yöneldiği kaynaklara bizim de program dahlinde yönelmemiz lazım. Çünkü gelecek pek net değil."