İki insan arasında bağ kurmanın temel unsurlarından biri olan empati, bir kişinin diğerinin duygularını anlaması ve onlara karşı anlayışlı bir tutum sergilemesi anlamına gelir.

İnsanlar doğası gereği sosyal varlıklardır ve başkalarıyla olan ilişkilerimiz, yaşamımızın her alanında belirleyici bir rol oynar. Ancak, bu ilişkiler sadece yüzeyde değil, derinlikte ve anlamda zenginleştiğinde gerçek bir bağ kurabiliriz. İşte bu noktada empati devreye girer.

“Empati, birinin diğerinin ayakkabılarını giymesi değil, onların ayak izlerini izlemesi demektir.” Yani, sadece başkalarının deneyimlerini paylaşmak değil, onların duygularını anlamak ve onlara karşı saygı göstermek anlamına gelir. Bu, karşılıklı güvenin, anlayışın ve bağlılığın gelişmesine olanak tanır.

Ancak empati sadece insan ilişkileri için değil, aynı zamanda kişisel gelişim ve psikolojik iyileşme için de hayati bir öneme sahiptir. Kendimizi başkalarının yerine koymak ve onların duygularını anlamak, kendi duygusal zekamızı geliştirir ve daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza yardımcı olur.

Konu daha iyi anlaşılsın diye ayna nöronlara dikkatinizi çekmek istiyorum.

Ayna nöronlar, kişinin yaşadığı olumlu veya olumsuz olaylar karşısında, beyindeki motor bölgelerde aktif hale gelen nöronlardır. Ancak, ilginç bir şekilde, ayna nöronlar aynı zamanda karşısındaki kişinin de yaşadığı durumlar sonucunda aktif hale gelebilirler. Bu nedenle, ayna nöronlar, gözlemlenen başkasının davranışını veya hareketini içselleştiren ve bu nedenle o hareketi kendi başlarına gerçekleştirmiş gibi hissetmelerini sağlayan bir mekanizma olarak işlev görebilir.

Empati ile ilişkili olarak, ayna nöronlar insanların başkalarının davranışlarını, duygularını ve deneyimlerini anlamalarına yardımcı olabilir.

Örneğin, bir kişi bir başkasının acı çektiğini gözlemlediğinde, ayna nöronlarının aktive olması, kişinin o acıyı içselleştirmesine ve empati kurmasına neden olabilir.

Yani Empati, bir insanın kalbinin sesini duymaktır, onun gözlerinden bakmaktır ve onun duygularını hissetmektir. Aynı zamanda empati içimizdeki gözümüzdür.

"İnsan acı duyabiliyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyabiliyorsa insandır." Tolstoy bu sözüyle empatinin insanlık duygusuyla nasıl iç içe geçmiş olduğunu vurguluyor.

Çünkü, başkasının derdini hissetmek insanlığın doğal bir getirisidir.

Acıların paylaştıkça daha katlanılabilir olduğunu da unutmayalım.

Başarılı bir çoban bile koyunları gibi düşünür…

Psikolog Melike Şahin