BAŞKAN AYDIN: SANAYİ VE TARIM BARIŞIK OLMALI

Bursa’nın en büyük 3. OSB’si konumunda bulunan Uludağ OSB’de üretim faaliyetleri kadar önemli olan bir diğer konu ise çevre faktörleri. Temiz üretimi kendine ilke edinen Uludağ OSB Yönetim Kurulu konuyla ilgili çalışmalarını yürütürken, önceliği ‘ileri arıtma’ tesisine verdi. Buhar Merkezi ile hava kirliliğini ve karbon ayak izini azaltan Uludağ OSB, Yeşil Çevre Arıtma Kooperatifini ile de suyun arıtılarak, denize dökülmesini sağladı.

‘İLERİ ARITMA TESİSİNİ’ HAYATA GEÇİRMEK İSTİYORUZ

Yapılan çalışmaları daha ileri seviyeye taşımak için ‘ileri arıtma’ tesisi kurmak istediklerini belirten Başkan Yunus Aydın, “Sanayicilerin ‘ileri artıma’ tesisi için güç birliği yapması gerekir. Bugün arıtma tesislerimiz var ama arıttığımız suyu geri kazanamıyoruz. ‘İleri arıtma’ tesisi ile suyun geri dönüşümü sağlanacak ve sanayide, yeniden kullanılabilecek hale gelecek. Eğer bunu yapmazsak, su kaynaklarımız günden güne erir. Eskiden bizim olduğumuz bölgede 1-2 metre derinlikten su çıkıyordu şimdi bu rakam 250 metreyi buldu. Yanlıştan ne zaman dönülürse kardır düşüncesindeyiz. ‘İleri arıtma’ tesisini bir an önce hayata geçirmek istiyoruz” dedi.

“ORGANİZE SANAYİ BÖLGERİ BAŞTAN PLANLANMALI”

Organize Sanayi Bölgeleri kurarken, planların en başta ve akılcı bir şekilde yapılması gerektiğine vurgu yapan Aydın, “Her şeyden önce çevre temizliği, toplum sağlığı, endüstriyel üretimin sürdürülebilirliği ile ‘su’ hakkında konuşmalıyız. Yer altı sularının doğru tüketilmesi gerekiyor. Doğaya zarar vermemeliyiz. Sanayi bölgelerinde kullanılan suyun arıtılması gerekiyor ama ‘ileri arıtma’ gerekiyor. Maalesef Türkiye’deki OSB’lerin büyük çoğunluğu bu ileri arıtma sistemlerini kullanmıyor. İleri arıtma sistemleri, suyun arıtıldıktan sonra tekrar sanayi tesisinde kullanılabilmesine imkân sağlıyor. Bu konuda daha hassas davranmak gerekiyor. Uludağ OSB olarak bu konuya büyük önem veriyoruz.” şeklinde konuştu. 

TARIM VE SANAYİ UYUMU

Sanayi ve tarımın barışık olması gerektiğine dikkat çeken Aydın, “Geleceğimizi düşünmemiz gerekiyor. Ekolojik dengeyi bozmadan, doğaya zarar vermeden üretim yapmalıyız. Sanayi ve tarım uyumlu çalışmalı. Bugün sadece sanayi bölgelerinde değil tarım alanlarında da önemli sıkıntılar var. Meyvenin ya da sebzenin genetiği ile oynanıyor, bir yığın kimyasal madde kullanılıyor. Sonra da ihraç edilen meyve-sebzeler üzerlerindeki kalıntılar yüzünden bize (tarımcılara) geri iade ediliyor. Bu da geleceği düşünmemekten kaynaklanan bir durumdur. Hem uyumlu çalışacaklar hem de geleceği düşünecekler. Bu sayede bir gelecekten söz edebiliriz.” diye konuştu.