banner201

banner177

banner207

SEVİNÇ, “HER ŞANTİYEDE MUTLAKA ŞEF OLMALI, YAPININ KADERİ KALFANIN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAMALI”

İnşaat Mühendisi Furkan Sevinç, yaptığı açıklamada birçok şantiye şefinin şantiyenin yerini dahi bilmeden imza atarak yapıların kaderinin, inşaat kalfalarının umuduna bırakıldığının altını çizerek, “Yapı güvenliği için en önemli faktör takip ve denetim. Ülkemizde maalesef birçok yönetmelik kağıt üzerinde doğru olsa da uygulamada bir takım eksiklikler ortaya çıkıyor. Her şantiyede mutlaka bir şantiye şefi olmalı. Binanın kaderi kalfanın inisiyatifine bırakılmamalı” dedi.

BURSA 01.03.2023, 17:44 02.03.2023, 16:35
SEVİNÇ, “HER ŞANTİYEDE MUTLAKA ŞEF OLMALI, YAPININ KADERİ KALFANIN İNİSİYATİFİNE BIRAKILMAMALI”

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremlerin ardından takip ve denetim sistemini yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini aktaran İnşaat Mühendisi Furkan Sevinç Bursahaberdar Gazetesi’ne çarpıcı açıklamalarda bulundu.

SEVİNÇ, “KAĞIT ÜSTÜNDE TAMAM AMA UYGULAMADA EKSİKLİKLER VAR”

Sevinç açıklamalarında, “Bu depremler bize gösterdi ki ülkemizde birçok deprem yönetmeliğinin değişmesine rağmen uygulama ve denetim konusunda çok büyük eksiklerimiz var. Depremlerin ardından suçlular mutlaka yargı önünde hesap vermeli ancak müteahhitlik belgesi veren kurumlarında bu esasları gözden geçirmeleri, her kişiye müteahhit karnesi verilmemelidir. Birçok müteahhit malasef bu işin tüccarı. Yapılardaki en büyük eksikleri şöyle anlatmakta fayda var. Bir müteahhit proje için mühendislik ofisinde projeyi çizdiriyor. Yapının güvenle takibi ve denetimi için, Yapı denetim firması ve şantiye şefi hakim kılınıyor. Yapı denetim firmaları çoğunlukla kendi bünyesinde imzacı mühendis ve mimar bulunduruyor. İş takibi ve denetim kağıt üstünde bu aşamaya kadar eksiksiz olsada. Çoğu şantiye şefi, şantiyenin yerini dahi bilmeden imza atabiliyor. Burada gerekli denetim mekanizmalarının büyük zafiyeti ortaya çıkıyor. Yapı güvenliği için en önemli faktör takip ve denetim. Ülkemizde maalesef birçok yönetmelik kağıt üzerinde doğru olsa da uygulamada bir takım eksiklikler ortaya çıkıyor. Her şantiyede mutlaka bir şantiye şefi olmalı. Binanın kaderi kalfanın insiyatifine bırakılmamalı” dedi.

“TÜM KAMU VE KURULUŞLARINDA SİSMİK İZOLATÖR ZORUNLU HALE GELMELİ”

Tüm kamu ve kuruluşlarında sismik izolatör zorunlu hale gelmeli gerektiğini ifade eden Sevinç, “Deprem yükleri düşey ve yatay olmak üzere ikiye ayrılır. İki ayrı ivme olarak binaya etki eder. Sismik izolatörlerin de amacı bu ivmenin binanın üst katlarına minimum derecede etki etmesini sağlamaktır. Sismik izolatörlerin maliyetleri ise tüm bina maliyetinin yüzde 10’u ile 15’i arasında değişiyor. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında bu uygulamanın zorunlu hale gelmesi gerekiyor. İzolatörlerin en önemli katkısını deprem bölgesindeki Şehir Hastanelerinde gördük. Ancak önemli bir ayrımı belirtmek istiyorum. Bir binada sismik izolatör varsa bu bina sağlamdır, izolatör yoksa  sağlam değildir diyemeyiz. Ülkemiz deprem kuşağında bulunuyor, yönetmelikler bunlara göre hazırlanıyor. Zemine uygun yapılan statik proje ardından kalite kontrolden geçmiş doğru inşaat malzemesi, yapının projeye uygun inşa edilmesi ve sahada denetleme gibi faktörleri bir araya getirmek lazım” ifadelerini kullandı.

“ZEMİN YAPI ETKİLEŞİMİ ÇOK ÖNEMLİ”

 Yapılar yapılmadan önce yapılan zemin etüd raporlarının en ufak detayına kadar incelenerek analiz edilmesi gerektiğine vurgu yapan Sevinç son olarak şunları söyledi,  “Zemine en uygun temel ve temel çeşidi seçilip yönetmelik esaslarına göre yapılmalı. Aksi takdirde zeminde ortaya çıkacak ani hareketler, yapıda atalet kuvvetleri (eylemsizlik kuvvetleri) oluşturmaktadır. Yapı-zemin etkileşimi dikkate alınarak yapılan çözümlemelerde yapı periyodu ve buna bağlı olarak etkiyen yatay yükler zemin özelliklerine bağlı olarak değişmektedir. Zayıf zeminlerde düşey doğrultuda dalga ilerlerken ivmelerin genliklerinde değişim olabilir ve genliklerin artması sonucu deprem anında zemin büyütmesi denilen durumla karşılaşılmaktadır. Orta sert zeminlerde zemin periyodu, yapı yüksekliğine de bağlı olarak yapı periyodu ile sıklıkla çakışabilmektedir.  Zayıf zeminlerde düşey doğrultuda dalga ilerlerken ivmelerin genliklerinde değişim olabilir ve genliklerin artması sonucu deprem anında zemin büyütmesi denilen durumla karşılaşılmaktadır. Özellikle zemin tabakalarının cins, kalınlık, yeraltı su seviyesi gibi özelliklerinin değişebilir olması yakın bölgelerde aynı proje ile inşa edilmesine rağmen yapılarda farklı hasarların oluşmasına yol açabilmektedir. Yapı zemin etkileşimine uygun projelendirme ve uygulama çok önemlidir.”

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:39
Güneş 06:11
Öğle 13:08
İkindi 16:53
Akşam 19:54
Yatsı 21:20
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P