Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Her Mahallesiyle İstanbul Programı'nda konuştu. "Her gün suç örgütünün yeni bir yolsuzluğu, bir sahtekarlığı ortaya çıkıyor" diyen Erdoğan, "İstanbul'un kaynaklarının nasıl yağmalandığı ortaya dökülüyor. Yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor. CHP Genel Başkanı Özel'in Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri gibi davranmak yerine suç örgütünün posta güvercini gibi hareket etmesi üzüntü verici olduğu kadar düşündürücüdür" ifadelerini kullandı.
"İLK GÜNDEN BERİ VEFAYI ÖNCELEDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle: "Bugün AK Parti İstanbul teşkilatının neferleri, şehrimizin dört bir yanındaki emektarlarıyla beraberiz. Öncelikle kalplerimizi bu güzel atmosferde buluşturan il başkanımıza ve yönetimine teşekkür ediyorum. Burada öncelikli bir hususun altını çizmek durumundayım. Biz 14 Ağustos 2001 tarihinden beri AK Parti adıyla siyaset sahnesinde olan bir hareketiz.
Gerek siyasi hayatımız boyunca gerekse AK Parti çatısı altında rahmetli Mehmet Akif İnan'ın şu sözünü rehber edindik: 'Bizim giysileri yırtsak yeridir, yeter bize vefa elbiseleri.' Biz de ilk günden itibaren vefayı önceledik vefakar olduk.
AK Parti İstanbul teşkilatlarında görev almış karşılığını sadece Hak'tan bekleyerek İstanbul halkı için çalışmış tüm kardeşlerimi şükranla yad ediyorum. Bu dava için taş üstüne taş koymuş her bir yol arkadaşımız her zaman minnetle anacağız. Vefayı, kardeşlik ve yoldaşlık hukukunu hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz, asla ve asla geri plana itmeyeceğiz. Biz sandığa kadar değil, son nefese kadar yol ve kader arkadaşlığı yapan bir kadroyuz.
AK Partili kadrolar olarak inşallah daha fazla çalışarak daha fazla koşturarak daha fazla gayret göstererek seleflerimizden devraldığımız bayrağı yükseklere taşıyacağız.
"İCRAAT ÜRETEN, PROJE ÜRETEN BİR PARTİYİZ"
Bugün bir taraftan kardeşliğimizi güçlendirirken diğer taraftan İstanbul aşkımızı ortaya koyuyoruz. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğim her toplantıda şu gerçeğe sık sık dikkat çekiyorum. AK Parti olarak milletin emrinde ve hizmetinde olan bir siyasi hareketiz. Biz sadece hizmet ve eser siyaseti yapan, icraat üreten, proje üreten bir partiyiz. Milletimize olan vefa borcumuzu gece gündüz demeden aşkla koşarak ödeyen bir ekibiz. Biz buyuz. Biz bir gönül hareketiyiz. Biz kalbi millet ve memleket sevdasıyla çarpan adanmış kadrolarız. Sadece 16 milyon İstanbullunun değil 86 milyon vatandaşımızın, gözünü ve yönünü ülkemize çevirmiş 100 milyonlarca mazlumun, mağdurun da umuduyuz.
"BİZ KOLTUK İÇİN MAKAM İÇİN BU YOLA ÇIKMADIK"
Biz kimsesizlerin kimsesi olmak için yola çıkmış bir hareketiz. Biz koltuk için, makam için bu yola çıkmadık. Garibin elinden tutmak, yetimin başını okşamak, yoksulun fakirin derdine derman olmak için siyasete açıldık. Kapısı çalınmadığı için gözyaşları içine akıtanlara yoldaşlık etmek için bu mücadeleyi başlattık.
"BAŞKALARI GİBİ LAF, TEHDİT DEĞİL, İŞ ÜRETTİK"
Nice ihaneti göğüsledik, nice oyunu bozduk, kirli ve kanlı senaryoyu yırtıp atıp millete hizmet yolunda durmadık, rehavete, karamsarlığa, ümitsizliğe kapılmadık. Başkaları gibi sadece laf değil, tahrik, tehdit değil iş ürettik, hizmet ürettik, eser ürettik. Bizim için esas olan milletin rızasıdır. Bizim için esas olan milletin hayır duasıdır. Hırsı, senlik benlik kavgasını yanımıza yaklaştırmayacağız. 23 yıldır yanımızda dağ gibi duran aziz milletimize karşı hürmetsizlik asla etmeyeceğiz. Samimiyet, tevazu bizim rehberimiz olacak.
Vizyonumuzla farkımızı ortaya koyacağız. AK Parti bölen, ayrıştıran, nifak tohumları saçan değil birleştiren, kardeşliği ve kardeşlik hukukunu yücelten bir partidir. Biz siyaseti kendimiz için kendi geleceğimiz için değil, millet için. Milletin müreffeh istikbali için yapıyoruz. PR faaliyetleri ile rating katmanın değil sahici, samimi çalışmalarla gönüller kazanmanın peşinde koştuk. Bugün de yarın da aynı şekilde yola devam edeceğiz.
"NİFAK SİYASETİNİN BİZİM KİTABIMIZDA YERİ YOKTUR"
Nifak siyasetinin bizim kitabımızda yeri yoktur. Nefret dilinin bizim siyasi lügatimizde asla yeri yoktur. Şiddeti kutsamak sokakları yakıp yıkmak bizim makul ve meşru görebileceğimiz bir siyaset tarzı kesin değildir. Sokak ağzı ile konuşarak siyaset yapmayı sağla sola hakaret etmeyi, uzatılan her mikrofon karşısında birilerini tehdit etmeyi reddediyoruz. Batıdan yabancı medya kuruluşlarından medet uman acizlerin siyaset anlayışı olabilir. Biz böyle bir dile böyle bir seviyesizliğe kendimizi hapsetmeyeceğiz. Siyaset millete hizmet için yapılır. Siyaset demokrasiyi güçlendirmek için yapılır.
"KENDİLERİNDEN BAŞKA KİMSEYE TAHAMMÜLLERİ YOK"
Rantçıların da bantçıların da ne hallere düştükleri özellikle İstanbul'u ne hallere düşürdüklerini hepimiz biliyoruz. Yolsuzlukları gözden kaçırmak için sokaklarda sahnelenen vandallıkları meydanlarda estirilen terörü basına, siyasete, sanat dünyasına yönelik yapılan faşist dayatmaları takip ediyoruz. Faşizm öyle bir raddeye vardı ki kendileri dışında kimseye tahammülleri yok. Kendileri gibi davranmayan herkesi muhalefet partisi mensubu da olsa zorbalıkla sindirmeye çalışıyorlar. Yolsuzlara sahip çıkmadı diye önlerine geleni linç ediyorlar. En ufak bir eleştiriye, en basit bir çatlak sese nasıl bir tahammülsüzlükle saldırdıklarını inanıyorum ki milletimizle 16 milyon İstanbullu gibi sizler de görüyorsunuz.
"YURT DIŞINA UZANAN AHTAPOTUN KOLLARI BİR BİR DEŞİFRE OLUYOR"
Her gün suç örgütünün yeni bir yolsuzluğu, bir sahtekarlığı ortaya çıkıyor. İstanbul'un kaynaklarının nasıl yağmalandığı ortaya dökülüyor. Yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor. Örgütün kimleri rüşvete bağladığı bizzat kendi arkadaşları tarafından itiraf ediliyor. Bavullarla taşınan paralardan, İstanbul'da kurulan mafya düzeninden bahsediyor. İradesine ihanet ettikleri İstanbul'dan özür dilemeleri gerekirken her gün savcıları, hakimleri görevini yapan emniyet ve medya mensuplarını pişkince tehdit ediyorlar. Daha düne kadar yere göğe sığdıramadıklarını arkadaşlarını pişman oldu suçunu itiraf etti diye hain, yolsuz ilan ediyorlar. CHP Genel Başkanı Özel'in Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri gibi davranmak yerine suç örgütünün posta güvercini gibi hareket etmesi üzüntü verici olduğu kadar düşündürücüdür.
"YARGIYA HESAP VERMEKTEN KAÇAMAZSINIZ"
CHP'nin bir avuç menfaatperestin çıkarlarını savunma adına böyle duruma düşürülmesini doğru bulmuyoruz. Türk siyasetini aşağı çekenlere şu hususu hatırlatmayı görev addediyorum. Yolsuzluk lekesini bağırmakla çıkaramazsınız. Yargıya hesap vermekten kaçamazsınız.
Üzerimize düşenleri mutlaka yapacağız. 23 yıllık iktidarlarımız döneminde milletin itimatını boşa çıkarmadık. Gerektiğinde kendimiz bedel ödedik çile çektik, fedakarlıkta bulunduk aziz milletimize asla bedel ödetmedik. Bundan sonra da aynı hassasiyetle aynı şuurla aynı adanmışlıkla aynı azim, kararlılık ve cesaretle bütün bu süreçleri yöneteceğiz.
"İSTANBUL'UN HİKAYESİ BİZİM HİKAYEMİZDİR"
İstanbul'un her ilçesi, mahallesi, sokağı, sakini bize bir emanettir. İstanbul'un her mahallesinde bir hatıramız var. Bir kardeşimiz var. Bir eserimiz var. İstanbul'un her mahallesinde her evinde her gönülde AK Parti'nin bir izi aldığı bir duası var.
Mahalle başkanlarımız bu teşkilatın özüdür, temel taşıdır, yıkılmaz kalesidir. Bu hareketi mahalle teşkilatları ayakta tutmuştur. İstanbul'da hiç bitmeyen gönül seferberliğimizin de öncüsü sizler olacaksınız. İstanbul'un hikayesi bizim hikayemizdir. Kimseyi ötekileştirmeyecek her kesimi kazanmaya, kucaklamaya tüm İstanbullulara ulaşmaya gayret edeceğiz. Ben İstanbul teşkilatına güveniyorum. 3 kademe yönetim kurullarımızla, üç kademe ilçe başkanlarımızla, üç kademe mahalle başkanlarımızla tüm teşkilat mensuplarını tebrik ediyor, başarılar diliyorum."