GÜVENLİ SOKAKLAR VE YAŞAM HAKKINI SAVUNMA DERNEĞİ KURULDU

Antalya’nın Serik ilçesinde köpekten kaçarken yola çıkan ve kamyonun çarpmasıyla ağır yaralanıp 23 gün sonra hayatını kaybeden Mahra Melin Pınar'ın babası Murat Pınar kızının başına gelenlerin başka insanların başına gelmemesi için Sosyal Dayanışma amaçlı bir dernek kurdu. Başıboş Köpek Terörüne karşı dayanışma için, Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği’ni kuran Mahra Melin Pınar'ın babası Murat Pınar, derneğin hedefinin başıboş köpeklerin sokakları işgalinin önlenmesi, hayvanların kendi doğasına veya barınaklara bırakılması ve sokakların insan hayatı için yaşanılır hale getirilmesi olduğunu söyledi. 

SAHİPSİZ SOKAK HAYVANLARININ YERİ SOKAKLAR DEĞİL BARINAKLARDIR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Maalesef medyada çocuklara saldıran başıboş köpeklerle ilgili üzücü hadiselere rastlıyoruz. Sahipsiz sokak hayvanlarının yeri sokaklar değil barınaklardır. Bunun için lütfen önlem alın, sıcak barınaklar kurarak pek çok gönül kazanabiliriz." sözünü hatırlatan ,Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği Başkanı Murat Pınar, 24 Haziran 2004 tarihinde kabul edilen, 8 Şubat 2008 ve 13 Aralık 2010 tarihinde düzenlenen 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun, Hayvanları Korurken, sokakları insanlar için güvensiz hale getirdiğini ve insanların yaşam hakkını yok ettiğini, korumadığını belirtti.
Sosyal medyada bir araya gelerek, derneğin kuruluşunu açıklayan ve başıboş hayvanların insanlara nasıl zarar verdiğini açıklayan Mahra Melin Pınar'ın babası Murat Pınar ve dernek üyeleri, “dernek görünümlü rant gruplarının” sesinin yüksek çıktığını ve sokakların başıboş hayvanlarla dolduğunu ifade etti. #KATİL5199 heştekiyle fikirlerini paylaşan Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği Başkanı Murat Pınar ve dernek üyeleri, “Günde 100 çocuk parçalansa yine köpekleri sokakta tutarlar. Devlet bu katil köpekleri korumak için yasa yaptı. Peki, zayıf bireyleri, çocukları, hamileleri, yaşlıları, hele hele engellileri kim koruyacak.” Dedi.

‘MİLLETİN ÇOCUKLARINI KÖPEKLERE YEM ETTİNİZ’
Hayvan dernekleri için de tepki gösteren Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği Başkanı Murat Pınar ve dernek üyeleri, “Sözde hayvan severler, bu kadar insanın kanına giriyor. Milletin çocuklarını köpeklere yem ediyor. 10milyon popülasyon ve kısırlaştırma ile bu sorunu çözen bir ülke söyleyin? Bu kadar çocuk parçalandı. Çocuk parkı çocuklarındır. Yetkililere sesleniyorum. Lütfen başıboş köpekleri toplayın. Mardin Derik’te 7 çocuğu ısıran köpek KUDUZ çıktı. Hatay Hassa’da 2 kişiyi ısıran köpek KUDUZ çıktı. Siz bu ÇOCUKLARDAN ne istiyorsunuz? KUDUZ nedeniyle, 35-40 gün uyutularak çırpınarak ÖLEN çocuklar var. Asiye, Hayrunnisa, Enes parçalanan çocuklar. ,9 yaşındaki kızım Mahra Melin Pınar, başıboş köpeklerin kurbanı oldu. Önce bebeğimin bacağı kesildi. 23 gün yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren kızım Mahra, şimdi melek oldu. Çocuklar mı korumasız, köpekler mi? Yaşlılar mı korumasız, köpekler mi? İnsanlar mı korumasız, köpekler mi? Sokaklara salınan köpeklerin her biri savunmasız insanları katletmeye hazır birer canavar. Yani sokaklar 40 - 45 kilo ısırma kapasitesi olan köpeklerle dolu. Tek ısırıkta çocuğun kafatasını çatlatan, vücudun farklı noktalarından et parçaları koparabilen, boyun, kol, baldır parçalayan vahşi köpeklerin, çocukları ortasına alıp parçalayabilen canlıların sokakta olması, aklı başında devletlerin almayacağı bir risktir. Türkiye'de yasa yapılırken, bu vahşi 40 - 45 kilo canlıların sokaklarda sürü olabilmesine fırsat tanınmış. Bu hayvanlar sürü olup bir insana saldırırsa ceza falan yok, ama bu hayvanlara zarar verilirse direk ceza maddeleri konmuş. Bu hayvanlar bir çocuğu parçalarsa dahi, 10 gün bir kafeste tutulup yine aynı yere bırakılması gibi bir maddeyle korunuyor. Dünyada böyle bir örnek gelişmiş ülkelerde yok. Köpeğin saldırarak kafasını parçaladığı Enes’e, bir daha saçı çıkmayacağı için protez saç dikilmesi gerektiğini ailesi söyleyecek teselli bulamıyor ama sözde hayvan severler köpek terörünü savunmak için yırtınıyorlar. Bu çocukların yaşamış olduğu saldırıların travmalarını kimse sahiplenmiyor. Hatta yasanın mimarları bile. Bu hayvanlara karşı yapılacak bir işlemde insana ceza var ama zayıf bireyleri, çocukları, hamileleri, yaşlıları, hele hele engellileri katleden bu canavarlarla alakalı hiçbir önlem alınmamış. İnsan haklarının köpek haklarına feda edildiği bir ortamda yaşıyoruz.” Açıklamasını yaptı.

‘SOKAKLAR HAYVANLARA AİT DEĞİLDİR’
Kendilerinin de hayvan sevdiklerini ifade eden Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği Başkanı Murat Pınar ve dernek üyeleri, “Bu dünya bütün canlıların dünyası, yani insanların da dünyası, hayvanların da dünyası. Ama hayvanlarla insanları birbirinden ayıran bazı özellikler var. Hayvanlar içgüdüleriyle hareket ediyor. Ne yazık ki insanlara zarar verebiliyor. Bir köpek, bir insanı, bir çocuğu öldürdüğü zaman cezalandıramıyorsunuz. O halde ne yapacaksınız onları? Hem kendilerine zarar vermesin hem de insanlara zarar vermesin diye rehabilite edilecekleri barınaklarda bulundurmak zorundasınız. Bu kadar açık ve net bir olay varken bu konunun bu sorunun çözümlenmemesi insanı hayrete düşürüyor. Başıboş köpek terörü gelişmemiş ülkelerin ve diplomalı cahillerin sorunudur. Sokaklar hayvanlara ait değildir. İnsanlar kendi yaşam alanında, hayvanlar ise doğasında veya barınaklarında yaşar, yaşaması gerekir.” Sözlerine yer verdi.  

‘SOKAKTAKİ KÖPEĞİ SEVİYORUM DİYENLER YALAN SÖYLÜYOR’
Twitter'de sohbet odasında bir araya gelen bir grup, Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği çalışmalarına destek verdi....
Hayvan severlerin “yaygara” yaptığını hayvanları evde beslemek gerektiğini kaydeden konuşmacılar da, “Yaygarayı yapanların aslında hayvan sever olmadığını görüyoruz. Hayvan sever kimseler, hayvanı sever ama evinde sever ve besler. Ama dışarıda sokaktaki köpeği seviyorum diyenler yalan söylüyor. Sokak insanı diyebiliyor muyuz? Sokak bebeği diyebiliyor muyuz? İnsan sevdiğinin sokakta olmasına ya da sevdiğinin, vatanının mekanının sokak olmasını nasıl kabul edebilir? Sokak anneannesi, sokak kedisi, sokak çocuğu, sokak bebeği diye bir kavram var mı? O zaman sokak köpeği de olmaz. Hayvanın içgüdüsü, aç kalınca saldıracağı gerçeği var. Sokaklar hayvanların değil, insanlarındır. Hayvanlar ise doğasında barınaklarda olmak zorundadır.” İfadesini kullandı.

‘KISIRLAŞTIRMA İLE BU SORUN ÇÖZÜLEMEZ’
Twitter'de sohbet odasında, sokak hayvanlarının 10milyon popülasyona ulaştığını ve kısırlaştırma ile bu sorunun çözülemeyeceğini de ifade eden konuşmacılar, “Belediyeler kısırlaştırma yapsın eşiği geçildi. Hayvan popülasyonu 10 Milyonları aştı. 10 milyon popülasyon ve kısırlaştırma ile bu sorunu çözen bir ülke söyleyin? Başını okşayarak uyutacaksın. Artık ben en iyimser olanı söylüyorum.  İskandinavya’da Avrupa’da, Amerika’da bunları direk uyutuyorlar yani. Tüm modern ülkeler uyutur. İnşallah bu işi bu sorunu, çözeceğiz. Umarım tez zamanda amacımıza ulaşırız ve daha fazla çocuğumuzun daha fazla ailenin canı yanmaz.” Sözlerini kullandı.