Gelen şikâyetlerden bir numune sunalım dilerseniz.

“Özel bir hastanede yatan yakınımı ziyarete gitmiştim. Arabamı park ederken belediyenin çizdiği sarı çizgilerin içerisinde olmasına özellikle dikkat etmiştim. Belediyece belirlenen bu çizgilerin biraz aşağısında Belediye Otobüsleri için ayrılan yerler vardı. Onun hemen altında da bir taksi durağı…

Hepsi sözünü ettiğim çizgilerle birbirinden ayrılmış, belirginleştirilmişti. Yeni talimatnameyi göz önünde tutarak park ettim.

Bir süre sonra döndüğümde aracım yoktu. Eski Helikopter pistinin bulunduğu alana çekilmişti aracım. Gittim ve itiraz ettim. Efendim, itirazı mahkemeye yapacakmışım. ‘Tamam, trafik cezası gibi sözde çekme ücretini de adresime yollayın, hepsine toptan itiraz edeceğim’ dedim de dinleyen kim. Bildiğiniz kaba tabirle racon kesiyorlar. Hele bir memur vardı ki, üzerimize yürüdü ve tehdit etti. Kendisine, üzerinde taşıdığı üniforma hatırına fiili mukabelede bulunmayacağımı ama hakkında her türlü şikâyette bulunacağımı söylediğimde ‘istediğin yere şikâyet et’ cevabı aldım. ‘Peki, sicil numaranı yahut ismini verir misin?’ dediğimde ‘vermem’ diye karşılık verdi.   Orada bulunan memur ve görevlilerin tamamı ilgili şahsın adını vermekten imtina etti her nedense.

Madem haklısın neden isim vermekten korkuyorsun?

Özetle muhatap kaldığımız şey sadece modern eşkıyalık değil aynı zamanda kabalık ve terbiyesizlikle birlikte tehdit oldu.

Bu zulümle ilgilenecek kimse yok mudur Allah aşkına?!”

Sorun özetle böyle.

Öyle sanıyorum ki, hemen hemen aynı şeyleri yüzlerce insandan duymanız mümkün.

Bunun üzerine ilgili birkaç yerle temasa geçildi.

Mühim bir siyasi şahsiyet, benzer yakınmaların kendisine de ulaştığını, yaptığı incelemeler sonunda bu türden hadiselerin aslında gizliden gizliye birikmekte olan ‘siyasi bir faturaya’ dönüştüğü tespitini yaptı.

Özellikle söylediği bir söz hayli dikkat çekiciydi.

“Biz çay kaşığıyla topluyoruz, bunlar kepçeyle savuruyorlar…”

Ne kadar doğru bir tespit!

Biz de buradan açıkça ifade edelim. Yetkililerin gözleri önünde cereyan eden bu nahoş faaliyet kontrol altına alınmadıkça, diğer bir deyişle para hırsı ilgili ilgisiz birçok insanın gadre uğramasının önüne geçiyorsa, hepimize geçmiş olsun.

Umarız ve dileriz ki, konunun doğrudan muhatapları, toplumsal bir sıkıntıyı ve birtakım nobran insanların ve kendini bizzat ‘devlet’ sanan kifayetsizlerin tasallutuna son verecek adımlar atarlar.

Gazetemize ulaşan şikayet doğrultusunda kaleme alınmıştır.