banner177

banner193

TOPLUMUN BİLİNMEYEN YARASI: RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya; Bursahaberdar Gazetesi ve Huzur Bakım Merkezi iş birliğiyle gerçekleştirilen Benim Gazetem’ sosyal sorumluluk projesi kapsamında Özel Huzur Bakım Merkezi evi sakinlerinin sorularını yanıtladı.

YAŞAM 07.03.2022, 10:00 07.03.2022, 10:12
TOPLUMUN BİLİNMEYEN YARASI: RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

BU RÖPORTAj RUHSAL ENGELLİ BİREYLER TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR


 

Sayın rektörüm, eğitim ve sağlık alanları başta olmak üzere üniversitemiz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Bursa Uludağ Üniversitesi; 4 Enstitü, 15 Fakülte, 15 Meslek Yüksekokulu, 3 Yüksekokul ve Rektörlüğe bağlı eğitim kurumlarına sahip. 1971 yılında Tıp Fakültemiz açıldı. Ardından 1975 yılında da Üniversite olarak kuruldu. Burada yarım asra yaklaşan bir akademik ve bilimsel deneyim bulunuyor. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden birisi olmayı başardık. Ancak henüz yolun daha başında olduğumuzu düşünüyoruz.  Atmamız gereken çok adım var. Başta ülkemizin, şehrimizin ve insanımızın faydasına olacak çok sayıda projeye imza attık. Bundan sonra da aynı kararlılık ile çalışmaya devam edeceğiz. Yaklaşık 3 yıllık yönetimimiz döneminde toplumsal duyarlılığı en üst seviyeye çıkarmak için adımlar attık. Yıllardır bir nebze arka planda bırakılan Üniversite-Sanayi işbirliği konusunda çok sayıda proje ürettik. İş dünyası ile kurduğumuz yakın ilişkiler meyvelerini vermeye başladı. Toplumun her kesimi ile temas halindeyiz. Tüm katmanlardan gelen taleplere cevap veriyor ve destek olmaya gayret ediyoruz. Akademik altyapının güçlendirilmesi, proje sayısının arttırılması ve öğrencilerimizin daha kaliteli eğitim-öğretim faaliyetlerine kavuşması için çalışıyoruz. Bu doğrultuda ciddi mesafeler kat ettik.  YÖK tarafından Araştırma Üniversitesi olarak kabul edildik. TÜBİTAK’ın sürdürdüğü Sanayi Doktora Programı çerçevesinde Türkiye 1.liği elde ettik. Dünyanın 130’dan fazla ülkesinden misafir öğrenciye eğitim veriyoruz. Tıp, Sosyal Bilimler, Eğitim Uygulamaları ve Mühendislik alanlarında yaptığımız yatırımlar sayesinde Üniversitemizin uluslararası tanınırlığını üst seviyelere çıkardık. Bizden sonra gelecek yöneticilere çok daha iyi bir konumda bulunan bir Üniversite teslim etmeyi planlıyoruz.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin birçok 43 anabilim dalı ile Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden biri olduğunu biliyoruz.  Bu anlamda neler söylemek istersiniz ?

Tıp Fakültesi, Üniversitemizden önce kurulmuş ve her anlamda bizim gözbebeğimizdir. Yıllar içerisinde gerek akademik kadrosu, gerekse de eğitim kalitesi ile Türkiye’nin ilk 10 tıp fakültesi arasındaki yerini pekiştirmiştir. Uluslararası arenada da ciddi bir saygınlığa sahiptir. Mezunlarımız, dünyanın neresine giderse gitsin, aldığı eğitim ile kolaylıkla mesleğini icra edebilecek düzeydedir. Fakültemiz bünyesinde yer alan hemen hemen tüm anabilim ve bilim dalları aldıkları uluslararası akreditasyonlar ile önemli bir akademik başarı seviyesini yakalamıştır. Üniversite bünyesindeki Hastanemiz de sadece eğitim anlamında değil, verdiği hasta bakım hizmeti ile de Güney Marmara Bölgesi’nin gözde sağlık kurumları arasında bulunmaktadır. Yapılan iyileştirmeler, açılan yeni bölümler ve kaliteli akademik kadrosu sayesinde her geçen gün daha kıymetli bir hale gelen Tıp Fakültemiz, gelecekte de aynı başarısını sürdürmeye devam edecektir. 

Üniversite olarak engelli bireylerle ilgili yaptığınız çalışmalar var mı? Engelli bireyler ile ilgili farkındalığı nasıl sağlıyorsunuz?

Bursa Uludağ Üniversitesi olarak eğitim-öğretim ve akademik başarıya odaklı bir kurum olmanın yanı sıra, insanı ve insan sağlığını ön plana koyan, bu anlamda projeler üreten ve topluma örnek olan bir Üniversiteyiz. Engelli bireylerimizin de bu toplumun bir parçası olduğu gerçeğini hiçbir zaman göz ardı etmedik. Yönetim olarak göreve geldiğimiz ilk andan itibaren engelli öğrencilerimizin yanı sıra engelli akademik ve idari personelimiz için de hayatı kolaylaştırıcı projeler için düğmeye bastık. İlk etapta var olan Engelli Birimimizi, koordinatörlük olarak dönüştürdük. Koordinatörlüğümüzün himayelerinde öğrenci ve personelimizden gelen talepleri inceledik. Beklentiler doğrultusunda en uygun projeleri tespit ederek hayata geçirmeye başladık. Bu kapsamda yaklaşık 3 yıl içerisinde çok sayıda faaliyete imza attık. Önümüzdeki süreçte de aynı şekilde çalışmaları uygulamaya sokmaya devam edeceğiz. 

PROF. DR. EKREM KAYA, “METAVERSE İLE RUHSAL HASTALIKLAR ARTABİLİR”

Sayın dekanım, birazda bizi yakından ilgilendiren konulara değinmek istiyoruz. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı üniversite ile birlikte kurulmuş. Bu dalın kuruluş amacı nedir ? Burada neler yapılıyor? Kısaca özetler misiniz ?

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları diğer bir adıyla psikiyatrinin tarihçesi yüzyıllar öncesine dayanıyor. Sağlık alanında belki de tarihimizde en başarılı olduğumuz alan Ruh Sağlığı ve Hastalıklarındaki tedavi başarımızdır. Uyguladığımız çeşitli yöntemler batılılara da ilham kaynağı olmuştur.  Her geçen gün bu alanda hasta sayısı artıyor. Özellikle dijital çağda yaşanan gelişmeler insan davranışlarını etkiliyor bu anlamda psikiyatri ilmi her geçen dün daha da önem kazanıyor. Uludağ Üniversitesi’nin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Psikiyatri Kliniği; öğretim üyeleri, araştırma görevlileri, polikliniği ve yataklı servisi ile Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri. Rutin hasta bakımının dışında Klinik Psikoloji dediğimiz yüksek lisans programları yapılıyor. Valilik ile birlikte koordine edilen ‘İntiharı Önleme’ toplulukları çalışmalar gerçekleştiriyor. Şizofreni Derneği ile işbirliği halinde terapi seansları düzenleniyor. Ayrıca Uludağ Üniversitesi öğrencilerin psikolojik sorunlarını tespit edebilmek ve giderebilmek adına ayrı bir poliklinik oluşturduk. İlerleyen zamanlarda psikolojik danışmanlık hizmetimizi geliştireceğiz.

Ruhsal engelliliği ortaya çıkaran veya tetikleyen faktörler nelerdir ?

Dijital çağ başlı başına büyük bir etmen. ‘Metaverse’ yani kurgusal evren tam anlamıyla bilinmez bir olgu. Gerçek hayat, rüya ve hayatımıza tam anlamıyla girmesi beklenen ‘Metaverse’ ile insan hangi dünyada olduğunu karıştırarak iç dünyasında çatışmalar yaşayabilir. Özellikle dijital çağ ruhsal hastalıkları tetikleyebilir. Genetik faktörler, aile faktörü, çevresel etmenler ruh sağlığı ve hastalıklarının ortaya çıkmasında rol oynuyor. Aile baskısı, yaşanılan travmalar, ekonomik durum, göçler, kültür çatışması ve madde bağımlılığı ruhsal hastalıkları tetikliyor.

Ruhsal engelli birey teşhisi nasıl konuluyor?

1950’li yıllardan sonra Ruh Sağlığı ve Hastalıkları’nın da organik bir sebebi olabileceği düşünüldü. Atomlarla moleküler düzeyde birtakım sıkıntıların ve beyindeki birtakım dengesizliklerin sonucu davranış bozuklukları ortaya çıkıyor. Bu anlamda Fiziksel muayene ve tomografi, ultrason ve kan tahlillerini yapılması önemlidir. Bunun dışında hasta ile konuşarak tedavi süreci devam eder. Çevresinin hasta ile ilgili gözlemleri de değerlendirilerek psikoloğun verdiği bilgiler doğrultusunda muayene tamamlanır ve tanı konur.  Bazı bireylere teşhis koymak oldukça zordur, burada tedavi ile teşhis koyma yöntemleri de uygulanmaktadır.

Sizlerle ortak projelerde yer almak isteriz. Ruhsal engelli bireylerle ilgili düşündüğünüz veya şu an aklına gelen bir proje oldu mu?

Bana göre ruhsal engellilerin özellikle istihdamı çok önemli bir konu. İstihdam en önemli tedavi aracı. Özel sektör ve kamu kurumlarında kadro ayrılması gerekiyor. Topluma entegre olma süreçlerini hızlandırmak, ruhsal engelli bireylerin daha az sorun yaşamasını sağlayacaktır. Başkalarına bağımlı olarak yaşamak hastalıkların daha da artmasına yol açabiliyor. İstihdam bu konuda ilaç kadar etkili bir yöntemdir. Devletimiz bu konuda son yıllarda büyük atılımlara imza attı. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’ndan (EKPSS) ruhsal engellilerimizde faydalanabiliyor.

 Ruhsal engellilerin eğitim süreçleri nasıl olmalıdır? Topluma kazandırılmasına yönelik istihdam çalışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz? 

Hastalığın teşhisini önce çok iyi koymak gerekiyor. Hasta ve hasta yakınlarını bu hastalık konusunda eğitmek şart. Ailelerin buradaki bilinç seviyesi ve bilgisi hastalığın seyri açısından çok önemli. Aile içinde yapılacak hatalar geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor. Ruhsal engellilerin mesleği olması lazım, genç erişkin döneminde ruhsal engelli hastalara mutlaka bir meslek kazandırılması gerekiyor. Psikolojik eğitimleri ve iş olanakları araştırılması lazım, toplumda iş sahip olmaları lazım. Çevremde çok kişi gördüm, çalışmaya başladıktan sonra ilaç tedavisini bile bıraktıklarına şahit oluyoruz. İstihdam çalışmaları tedavide çok etkili.

Son olarak Projemizi nasıl buldunuz, bizler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Harika. Çok güzel buldum. Tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Toplumun bu konuda gerçekten bilinçlenmeye ihtiyacı var.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 24 Nisan 2024
İmsak 04:32
Güneş 06:06
Öğle 13:07
İkindi 16:54
Akşam 19:58
Yatsı 21:26
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P