banner209

banner177

banner193

03.08.2022, 13:43

KİMSENİN HİKAYESİNE GÜLME, YOL UZUN. DAHA SENİNKİ BİTMEDİ

“Fırat” nehrinin ana kollarından biri olan “Murat” nehri, Doğduğum şehri ikiye bölüp, Şehrin güneybatısına doğru akarak, Malazgirt ovasına kadar uzanıyordu.

Hatırladığım kadarıyla on yaşlarındaydım. Nehrin karşı tarafındaki meyvelere ulaşmak için, her zaman yaptığımız şeyi yapıyorduk.
Ayakkabılarımız dahil tüm elbiselerimizi çıkarıp, ıslanmasın diye başımızın üstünde tutar, akıntılı sular içinden karşı tarafa geçerdik.
Gene böyle bir yaz gününde, elbiselerimizi çıkarıp başımızın üstünde tutup, dikkatlice nehri geçmeye başladık, yolu tam yarılamışken yanımdaki arkadaş sendeler gibi oldu, ama düşmeden son bir gayretle ayağa doğrulabildi.

Başta ben olmak üzere tüm arkadaşlar kahkahalara boğulmuştuk. Buna içerleyen arkadaşım beni kahreden lafı, gözlerimin içine bakarak söyleyivermişti.

“Gülme komşuna gelir başına”. Lanet bu kadar hızlımı gerçekleşir, âmâ gerçekleşmişti. Korkulan olmak üzereydi. Nehrin tabanındaki taşa bastım, Sendeledim, doğrulmaya çalıştım ama nafile, kendimi akıntıların içinde buluverdim. Giderek derinleşen suda yüz metre kadar sürüklendikten sonra, boğulmaktan son anda kurtulmuştum. Zar zor Ayağa doğrulduğumda, ellerimde hiçbir şey kalmamıştı.
Ne ayakkabılarım ne de giysilerim. Çırılçıplak kalakalmıştım. Hüngür hüngür ağlayarak son bir çabayla nehrin kenarındaki taşlara oturuvermiştim.

Kenarda biraz daha ağlayıp, üzerimdeki donla ve yalınayak şekilde, kalabalık mahallelerden geçip eve ulaşmıştım.
Hiç unutmam, Eve dönüş yolunda Annemin öğütleri, kulaklarımda yankılanıyordu “Olur olmadık kınama, başına geldiğinde şaşırırsın evladım” derdi her zaman, “büyük konuşma tövbe de”.    

Aslında defalarca deneyimle sabit olduğuna hükmedilen bir kuraldı bu. Murat Nehrinin akıntılı sularının ortasında daha on yaşındayken, “ıslak tuvalet terliğiyle” ağzımın ortasına vurmuştu hayat.

Kınadığım ve kahkahalarla güldüğüm şeyler her neyse, havada buharlaşıp yok olup gitmemişlerdi, hiç vakit kaybetmeden bir Bumerang gibi, dönüş yolunda gelip beni bulmuştu.

Neredeyse mükemmel çalışan bu sistem, bir ölüm tuzağına çekmişti beni. Aslında kesin olan bir şey öğretmişti bana. Kınadığım şey başıma gelmişti, nehrin tabanındaki o “taş” çelme takmıştı bana. “Yerlerin ve göklerin Adaleti” tecelli etmişti.

Hayatımın neredeyse “mihenk taşıdır” bu olay. O günden sonra hiçbir yerde hiçbir zaman hiç kimsenin hikayesine gülmemeye çalıştım.

Yaşadığı her neyse veya nasıl yaşıyorsa asla kınamadım.

Birini kınamaya başladığımda “frene basmaya” hep gayret ettim.

Velhasıl ne zaman başkalarını kınarsam günün birinde “rüsvaylık” içinde ağzımı açamaz oluyorum. “Murat ”nehrinin soğuk suları boğazımdan içeri girip mideme oturuyor.

“Dünyadan haberdar olmayan bütün geri zekalılar gibi, adaletin bir gün tecelli etmeyeceği yanılgısına her zaman düşüyorum”, huy çıkmıyor işte. 

Sağlıkla ve neşeyle kalın…

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 09 Mayıs 2024
İmsak 04:06
Güneş 05:47
Öğle 13:05
İkindi 16:58
Akşam 20:14
Yatsı 21:47
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P